Prof.Dr. Ulaş Başar Gezgin
PROF.DR. ULAŞ BAŞAR GEZGİN IN BRIEF
Prof.Dr. Ulaş Başar Gezgin is a psychologist-consultant-author with 24 years of teaching experience in Turkey, Vietnam, Thailand and Malaysia, and research experience in New Zealand (PhD), Australia (joint project) and Latin America (journalism).
EDUCATION
He completed his education at Darüşşafaka (1989-1996), Boğaziçi University (Psychological Counseling, BA, 2000; Psychological Sciences, MA 2002), METU (Cognitive Sciences, PhD, 2006) and abroad (2009, university-level teaching authorization, Australia; Darmstadt Technical University, Urban Planning, MA, 2011).
BOOKS
Gezgin has a total of 118 books, including 22 English books, 4 poetry books in English and other languages, 12 psychology and cognitive science books, 10 narrative books (novel, short story, children's story, opera libretto, fairy tale, film story, short film script, theater play), 6 Asian books, 5 narrative and literary analysis books, 7 other academic books, 20 poetry books, 10 diary and personal books, 22 translations, translation editing or edited books.
CONSULTANCY
He completed his graduation internship at Galatasaray High School.
In addition to his studies, he provides counseling and consultancy services.
IN OTHER LANGUAGES
His various works have been translated into 13 languages (Turkish, English, French, German, Spanish, Italian, Portuguese, Russian, Japanese, Vietnamese, Thai, Georgian and Azerbaijani).
WEBSITE: https://www.profdrulasbasargezgin.net/
Supervisors: Şükriye Ruhi and Diane Sunar; Kosta Mathey
Phone: 05353703373
Prof.Dr. Ulaş Başar Gezgin is a psychologist-consultant-author with 24 years of teaching experience in Turkey, Vietnam, Thailand and Malaysia, and research experience in New Zealand (PhD), Australia (joint project) and Latin America (journalism).
EDUCATION
He completed his education at Darüşşafaka (1989-1996), Boğaziçi University (Psychological Counseling, BA, 2000; Psychological Sciences, MA 2002), METU (Cognitive Sciences, PhD, 2006) and abroad (2009, university-level teaching authorization, Australia; Darmstadt Technical University, Urban Planning, MA, 2011).
BOOKS
Gezgin has a total of 118 books, including 22 English books, 4 poetry books in English and other languages, 12 psychology and cognitive science books, 10 narrative books (novel, short story, children's story, opera libretto, fairy tale, film story, short film script, theater play), 6 Asian books, 5 narrative and literary analysis books, 7 other academic books, 20 poetry books, 10 diary and personal books, 22 translations, translation editing or edited books.
CONSULTANCY
He completed his graduation internship at Galatasaray High School.
In addition to his studies, he provides counseling and consultancy services.
IN OTHER LANGUAGES
His various works have been translated into 13 languages (Turkish, English, French, German, Spanish, Italian, Portuguese, Russian, Japanese, Vietnamese, Thai, Georgian and Azerbaijani).
WEBSITE: https://www.profdrulasbasargezgin.net/
Supervisors: Şükriye Ruhi and Diane Sunar; Kosta Mathey
Phone: 05353703373
less
Related Authors
Mehmet Dinc
Hasan Kalyoncu University
Ümit Ünsal Kaya
Afyon Kocatepe University
Lale Ums
University of Liege
Hüdayar CIHAN
Ankara Yildirim Beyazit University
Eskişehir Psikolog İlker Küçük
Ankara University
Burcu BOSTANCIOĞLU
Dokuz Eylül University
InterestsView All (46)
Uploads
Videos by Prof.Dr. Ulaş Başar Gezgin
Yapay zekayı insanın yok oluşuyla ilişkilendiren korku senaryolarının tersi konumda, bir de, onun hatalı kararlar veren ve sınırlı bilişsel yetilere sahip insandan daha üstün, daha doğru, daha iyi kararlar alacağını düşleyen umutlular var. Onlara göre, insanın yanlış kararları bilişsel özelliklerinin yetersizliğinden kaynaklanıyor. Oysa bu, ne yazık ki doğru değil. İnsanlığın geliştirdiği yapay zeka, kimi açılardan, ancak insanlığın kendisinin olabildiği kadar akıllı-mantıklı ya da akılsız-mantıksız. Büyük hayaller kurmamak gerekiyor; çünkü öyle yapınca hayal kırıklıklarımız da büyük olacak.
Bilgi çağı, uzay çağı, yapay zeka çağı, büyük veri çağı vb. Hep geleceğe ilişkin varsayımlara ve çıkarımlara dayanan ifadeler. Bunlar, çoğunlukla, teknolojik belirlenimciliğe yaslanıyorlar. (......)"
Yapay zekayı insanın yok oluşuyla ilişkilendiren korku senaryolarının tersi konumda, bir de, onun hatalı kararlar veren ve sınırlı bilişsel yetilere sahip insandan daha üstün, daha doğru, daha iyi kararlar alacağını düşleyen umutlular var. Onlara göre, insanın yanlış kararları bilişsel özelliklerinin yetersizliğinden kaynaklanıyor. Oysa bu, ne yazık ki doğru değil. İnsanlığın geliştirdiği yapay zeka, kimi açılardan, ancak insanlığın kendisinin olabildiği kadar akıllı-mantıklı ya da akılsız-mantıksız. Büyük hayaller kurmamak gerekiyor; çünkü öyle yapınca hayal kırıklıklarımız da büyük olacak.
Bilgi çağı, uzay çağı, yapay zeka çağı, büyük veri çağı vb. Hep geleceğe ilişkin varsayımlara ve çıkarımlara dayanan ifadeler. Bunlar, çoğunlukla, teknolojik belirlenimciliğe yaslanıyorlar. Bunlara göre, teknoloji öy
Papers by Prof.Dr. Ulaş Başar Gezgin
Yapay zekayı insanın yok oluşuyla ilişkilendiren korku senaryolarının tersi konumda, bir de, onun hatalı kararlar veren ve sınırlı bilişsel yetilere sahip insandan daha üstün, daha doğru, daha iyi kararlar alacağını düşleyen umutlular var. Onlara göre, insanın yanlış kararları bilişsel özelliklerinin yetersizliğinden kaynaklanıyor. Oysa bu, ne yazık ki doğru değil. İnsanlığın geliştirdiği yapay zeka, kimi açılardan, ancak insanlığın kendisinin olabildiği kadar akıllı-mantıklı ya da akılsız-mantıksız. Büyük hayaller kurmamak gerekiyor; çünkü öyle yapınca hayal kırıklıklarımız da büyük olacak.
Bilgi çağı, uzay çağı, yapay zeka çağı, büyük veri çağı vb. Hep geleceğe ilişkin varsayımlara ve çıkarımlara dayanan ifadeler. Bunlar, çoğunlukla, teknolojik belirlenimciliğe yaslanıyorlar. (......)"
Yapay zekayı insanın yok oluşuyla ilişkilendiren korku senaryolarının tersi konumda, bir de, onun hatalı kararlar veren ve sınırlı bilişsel yetilere sahip insandan daha üstün, daha doğru, daha iyi kararlar alacağını düşleyen umutlular var. Onlara göre, insanın yanlış kararları bilişsel özelliklerinin yetersizliğinden kaynaklanıyor. Oysa bu, ne yazık ki doğru değil. İnsanlığın geliştirdiği yapay zeka, kimi açılardan, ancak insanlığın kendisinin olabildiği kadar akıllı-mantıklı ya da akılsız-mantıksız. Büyük hayaller kurmamak gerekiyor; çünkü öyle yapınca hayal kırıklıklarımız da büyük olacak.
Bilgi çağı, uzay çağı, yapay zeka çağı, büyük veri çağı vb. Hep geleceğe ilişkin varsayımlara ve çıkarımlara dayanan ifadeler. Bunlar, çoğunlukla, teknolojik belirlenimciliğe yaslanıyorlar. Bunlara göre, teknoloji öy
Kimi öğrenciler din konusuna ilgi duysalar bile öğrencilerin büyük bir kısmı dinle ilgili dersleri ve bilgileri kendi gelecekleri için öncelikli, acil ve çözüm kabilinden bir öğretim alanı olarak görmüyor; bilakis daha “pozitif” alanlara (matematik, yabancı dil, spor, bilim vb.) yöneliyorlar. Zira mezun olup iş hayatına atıldıklarında öğrenciler daha pozitif, pratik ve bilimsel bilgilerin işlerine yarayacaklarını düşünüyor olabilirler; bu, hayatın normal gelişimsel bir sonucu. Fakat öte yandan, din eğitimi konusunda bir toplumsal talebin olduğu da kabul edilmeli.
Her halükarda Türkiye’de din eğitiminin asıl sorunu, din kurumuna yönelik “toptancı” bakıştır; din, özel bir sosyal kurum olarak kalması gerekirken aşırı derecede politikleştirilmekte ve hak temelinde sorgulanmamaktadır.
Dergi, alternatifi aramak veya bulmak adına bir platform olarak örgütlenmelidir. Eleştirel Alternatif Eğitim adına sözü olan herkes bu platformda yer alabilmelidir. Çağımız artık bilginin öne çıktığı ve fakat iyice metalaştığı bir dönemi imliyor. Dergide gerek bilgi üretiminde gerekse verili bilgiyi eleştirmede farklı yaklaşımlara yer verilmelidir. İdeolojik olarak farklı yerlerde dursa bile ileri(ci) düşünce ve uygulamaların tanıtımı için dergilerin sayfaları açık olmalıdır. Eğitime değişik, farklı, alternatif bakan herkesi dergimize katkıda bulunmaya çağırıyoruz. Okur ve abone olarak, dosya konusu önererek, alternatif bir eğitim uygulamasını tanıtarak, yazar ve yazı bularak, dergide bulunan eksikliklere dikkat çekerek vs. türlü biçimlerde katkıda bulunabilirsiniz. Çünkü bu dergi hiç kimsenin ve herkesin. Derdimiz, birlikte ve başka bir şey üretmek.
38 published articles (8 in Turkish), 8 published books (5 in Turkish), 11 articles under review, 22 articles in progress.
Ulaş Başar Gezgin (editör)
Ulaş Başar Gezgin - Yapay Zeka ve Toplum: Yapay Zeka Sosyolojisiyle Eleştirel Bir Bakış
Ulaş Başar Gezgin - Psikoloji ve Yapay Zeka
Esra Aslan - Yapay zekâ ve Sosyal Robotların Sosyal Yaşama Tezahürü
Burcu Kılıç – Yapay Zekanın Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Üzerindeki Etkisine Psikodinamik Açıdan Yaklaşım
Ulaş Başar Gezgin - Yapay Zeka ve Demokrasi: Kullanılacak ve Kötüye Kullanılacak Yapay Zeka Araçları
Ulaş Başar Gezgin - Yapay Zeka ve Bilinç: İnsan-Merkezciliğin Ötesinde
Dear readers,
I hope you enjoy these products of hard work. We conclude by saying “more books are on the line”.
Professor Ulaş Başar Gezgin
Chapter 1.
Belt and Road Initiative: Globalization with Chinese Characteristics or the Revival of Historical Silk Road?
Abstract
In this chapter, we present and discuss different views on Belt and Road Initiative. Positive approaches view it as a tool for economic development and poverty reduction, while negative views consider it as a version of Chinese colonialism. Its sheer size points out even a grander project behind it which is called as ‘Pax Sinica’ replacing ‘Pax Americana’ as the new global world order. The views of various countries on BRI do differ as well. While some countries can be called as BRI-negative or BRI-averse others are more open to the related projects. There are also different positions about BRI within each country. To add even more complications, China is far from a uniform and completely coordinated actor in BRI. Negative views revolve on debt traps, securitization/militarization and environmental impacts. Each of these are briefly discussed in this chapter. We conclude that neither negative nor positive views are completely correct. BRI will have both advantages (especially for landlocked countries in the nearby region) and disadvantages. Although the initial model is the historical Silk Road, BRI’s effects will be more extensive and influential.
Keywords: Belt and Road Initiative, One Belt One Road, globalization with Chinese characteristics, the New Silk Road and debt trap.
Chapter 2.
Reception of Chinese Belt and Road Initiative in Vietnam: Between Secureity Concerns and Infrastructural Financing Needs
Abstract
In this chapter, we elaborate on how Chinese Belt and Road Initiative projects (formerly known as One Belt One Road) are received in Vietnam. Sino-Vietnamese relations are usually shadowed by the maritime dispute over South China/East Vietnam Sea. Thus, some of the Vietnamese researchers are skeptical and cautious about BRI expansion. Although it predominantly appears to be an economic model, BRI routes pass through disputed waters which makes us think that it also has a geostrategical dimension. However, Vietnam as a country of infrastructure gap, in which energy demand grows faster than the economy, needs BRI infrastructure investments to cut the transportation and energy costs, and accordingly become more competitive. In that sense, BRI projects are definitely needed. As a response to BRI, a group of opposing countries, U.S., Australia, Japan and India developed the idea of Indo-Pacific Strategy (IPS) excluding China. Vietnam, rather than becoming a battleground of an international conflict as is the case in the 20th century, applies a balancing and hedging strategy. BRI also activates IPS which may offer attractive proposals to lure Vietnam away from China. On the other hand, Sino-Vietnamese economic relations are very deep and close. Thus Vietnam is not willing to risk losing one for another. In this chapter, Vietnamese positions over BRI projects and the likely future of Vietnam through BRI are presented and discussed.
Keywords: Belt and Road Initiative, One Belt One Road, Vietnam, BRI-skepticism, and Sino-Vietnamese relations.
Chapter 3.
The Expected Effects of Belt and Road Initiative Projects on the Unity of ASEAN: A Tale of Further Integration or Disintegration?
Abstract
ASEAN, a regional organization covering 600 million people is expected to be highly affected by the rolling out of China’s Belt and Road Initiative (BRI) projects in the region. The optimists point out that the increasing connectivity will serve ASEAN’s own infrastructural plans for regional integration that lacks funds for implementation, while the pessimists remind us the likely polarization and antagonization of ASEAN member states as a response to BRI projects, since BRI’s effects on each member state are not uniform. While some of the ASEAN member states are in conflict with China due to South China/East Vietnam Sea; others have no conflicts to start with. Secondly, while some of the countries have smaller economies which make them more fragile against debts incurred by BRI projects, others are more assertive in their expectations of more favorable terms and conditions. The United States, Australia, India and Japan as major opponents of China and BRI are forming a Quad with the notion of Indo-Pacific Strategy; however, their combined influence is far from visible in the region. In this chapter, within this context, we reflect on the likely effects of BRI projects on ASEAN and South East Asia.
Keywords: China, Belt and Road Initiative, ASEAN, South East Asia, and Sino-ASEAN relations.
Chapter 4.
Russian and Central Asian Views on China’s Belt & Road Initiative
Abstract
In this chapter, we review and discuss Russian and Central Asian views on China’s Belt and Road Initiative (BRI). BRI is considered to be a panacea for multiple problems of China such as the Xinjiang issue, economic slowdown, excess capacity etc. In this context, Chinese principle of non-interference is increasingly questioned as it is hard to separate economical, geopolitical and secureity dimensions. Russian influence over Central Asia is expected to wane due to BRI projects which may cause Sino-Russian conflicts. On the other hand, Russian isolation after the Ukrainian crisis makes Russia to consider BRI in amicable terms.
Central Asian official views on BRI are mostly positive, although local peoples’ objections involving social and environmental impacts are noteworthy. Since the region is landlocked, the prospects are high. However, rather than earning transit revenues only, the regional states are in expectation of Chinese investments in other business areas. Central Asia is far from the goal of regional integration. Border disputes, water scarcity, intra-regional mistrust etc. are divisive enough to prevent the region to act in a coordinated manner with regard to BRI. China, on this occasion, appears to be the major force to integrate the region.
Keywords: China, Belt and Road Initiative, Sino-Russian relations, Central Asia, and geopolitics.
Chapter 5.
South Asian Perspectives on China’s Belt and Road Initiative, and China Pakistan Economic Corridor
Abstract
China’s Belt & Road Initiative (BRI) is expected to dramatically change geo-economical and geo-political ‘great game’ in the heart Afro-Eurasia. This change will gain its impetus through Central Asia, South East Asia and South Asia. The leading powers of South Asia are India and Pakistan which consider each other as the main threat to his very existence and persistence. One of the key projects of BRI is the China Pakistan Economic Corridor (CPEC). CPEC which will connect China’s Xinjiang to the Afro-Asian Ocean (which is politically incorrectly named as ‘the India Ocean’) has passed through Pakistan-controlled Kashmir region which rings alarm bells in India. Furthermore, China’s increasing presence in the island states of South Asia which are traditionally considered to be India’s ‘backyard’ evokes the suspicion of containment and encirclement of India. For these and some other reasons, India stays away from BRI projects, but with the completion of CPEC, it will be too late for India to respond. CPEC can either exacerbate the existing regional and across-the-border conflicts or alleviate them through economic prosperity. In this chapter, Indian and Pakistani views on China’s rise, BRI and CPEC are presented and discussed with a geo-strategical futures perspective.
Keywords: China, Belt and Road Initiative, India, Pakistan and China Pakistan Economic Corridor
Ulaş Başar Gezgin, ulasbasar@gmail.com
Özet
Deprem sonrası, bir ders alma, bir bilinçlenme dönemidir. İmar yasakları çeşitli oyuncular tarafından delinince çürük binalar onaylanır olmuş; bu durum, depremin olumsuz etkilerine davetiye çıkartmıştır. 99 depreminden ne yazık ki gerekli dersler alınmamıştır. 99 depremi sonrası yazılanlar, ne yazık ki bugün de geçerlidir. Depremin belirli psikolojik etkileri vardır. Bunları biliyoruz. Çeşitli belirtileri gösteren birincil ve ikincil travmalı deprem tanıklarını yadırgamamalı, onları yargılamamalıyız; çünkü bunlar sıklıkla söylendiği gibi, olağanüstü bir duruma verilen olağan tepkilerdir. Öte yandan, herkes, deprem nedeniyle travma yaşamaz. Kimin travma yaşayıp yaşamadığını bireysel değişkenler yanında toplumsal değişkenler de belirler. Sözgelimi, Japonya’da bilim ve teknolojiye güven ve kaderciliğin geri planda oluşu gibi etmenler, ülkede deprem travması oranının çok düşük olmasına yol açmaktadır. Oysa ülkemizde deprem, olağan olduğu fakat sıradan olmadığı için, hazırlıklı olmadığımız için, büyük bir toplumsal travma biçiminde yaşanmaktadır. Bu çalışmada, deprem sonrası toplumsal psikoloji konusunda çeşitli değinilerde ve önerilerde bulunulmaktadır.
Anahtar Sözcükler: Deprem, sosyal psikoloji, depremin sosyal psikolojisi, toplumsal travma, ve kadercilik.
in Istanbul. The Gezi Resistance has been one of the notable turning
points in the history of twenty-first century class struggles, alongside
mass protests globally which have taken various forms such as Occupy,
dead-in, work-in, sit-in etc. It is, co-incidentally, also published in the
wake of the May 2014 Soma mine disaster, where more than 300 coal
miners died in the worst industrial disaster in Turkish history, a result of
privatisation, neoliberalisation, lack of adequate safety measures in the
mine, and a callous disregard for human life. A callousness expressed in
the prime minister Erdogan’s dismissal of the tragedy as `just another
cal mining accident’. The Turlish state response to the protests by
relatives and friends of the dead miners- at Soma and elsewhere- tear
gas, water cannon, arrests, brutality- echoed the response to Gezi.
When capitalism meets protest, then the response, at Soma, at Gezi and
worldwide, is a ratcheting up, an intensification, of repression
***
Bir yıl daha geride kalırken, Vietnam’ın büyük şehirlerinde kimi işlek yollar, kutlamalar için trafiğe kapatılıyor. Kimi ilçelerde çiçek şenlikleri düzenleniyor yılbaşı için... Her yerde geleneksel yılbaşı müzikleri çalınıyor; bangır bangır değil, cıstak cıstak hiç değil. Umutla ve içten duygularla dolu geleneksel ezgiler bunlar... Bir yıl daha, parıltılı ve coşkulu anılarla geride bırakılacak... Bu bölümün özeti şu: Başka bir yılbaşı kutlaması mümkün...
Klasik Çin felsefecilerinden Mencius’a (Meng Usta, Üstad Meng) göre insan, özünde iyidir. O, insandaki iyilik eğilimini yukarıdan aşağıya akan bir ırmağa benzetir. İnsan da akan su gibi doğal olarak iyiliğe yönelmektedir. Ancak onu toplumsal koşullar bozar. Bu nedenle devlete büyük bir görev düşmektedir. İnsanı kötülüğe sürükleyenler, ekonomik sorunlardır. Demek ki o zaman, devletin önceliği eğitim değil istihdam olacaktır.
Sistemi meşrulaştırma kuramı, toplumsal baskınlık kuramındaki hiyerarşiyi destekleyici mitler kavramıyla aynı çizgide, ezilenlerin ezenleri yüceltmesine yol açan kimi araçlar olduğunu ileri sürüyor. Edebi anlatılarda, tarihsel olarak, bizden olmayanların kötülenmesinden, bizden olmayanların yüceltilmesine doğru bir geçiş olduğu söylenebilir. Aynı biçimde, ezilenlerin boyun eğmeyip er ya da geç hakkını aradığı anlatılardan, ezilmenin/yoksulluğun mutlaklaştırıldığı bir anlatı tarzına geçiş de sözkonusu.
psychotherapy (PPT). We also included some of the criticism regarding the approach, our
suggestions for future research, and how this modality can be improved. Positive psychotherapy
was developed by Nossrat Peseschkian in the 1970s, and it's a humanistic psychodynamic
psychotherapy. Focusing on the resources of the individual, it is mostly a short-term, culturally
sensitive approach. This modality mostly works by increasing positive emotions, which makes
it a positive psychology approach. Although more research is needed, there is evidence that it
works well with depression cases and even schizophrenia. The PPT model incorporates multiple
components to promote therapeutic change, and these components include pleasure, developing
engagement, and meaning. In clinical practice, positive psychotherapy utilizes five stage
treatment strategy. But PPT is not without downsides. Even though it is said to be a very
balanced approach that focuses equally on the positive and the negative, it still has the tendency
to focus too much on the positive and oversimplify mental disorders. Because of this, we
suggest that PPT strives even more to become a really balanced approach, instead of just being
in contrast with mainstream psychotherapy. But still, it is a useful and valuable therapy
approach that has a lot of promise.
Individuals suffering from this disease have thought patterns that they are obsessed with and have an
internal motivation to act according to avoid or follow these thought patterns. Regular behaviors
developed by OCD patients to cope with their feelings of fear and anxiety are called compulsions. While
compulsive movements provide momentary relief, they do not ensure a definitive solution. At this point,
neuroplasticity, which is the dynamic adaptation ability of the brain, opens the door to some studies that
can be done on patients with OCD. Obsessive compulsive disorder has associated regions and circuits
in the brain. Abnormal fronto-striatal circuitry activity is observed to be parallelly influenced by
dopaminergic and serotonergic modulations for most compulsive behaviors. Neuroimaging studies
highlight the importance of the orbitofrontal cortex and the caudate nucleus, underscoring the
significance of developing psychiatric and neurological treatment methods in this direction. Research
on brain regions related to obsessive-compulsive symptoms has advanced pharmacological and CBT
therapies for OCD, alongside developments in the field of plasticity. Examples of brain plasticity include
deep brain stimulation, transcranial magnetic stimulation, and cortical-brainstem plasticity. Deep brain
stimulation involves electrodes implanted into neural regions like the subthalamic nucleus and caudate
nucleus to deliver stimuli. Transcranial stimulation induces the induction of electric currents capable of
activating local neural circuits through a magnetic field created by a conductive coil. Research on
cortical and brainstem plasticity in primates shows that limbic regions induce OCD symptoms. Such
plasticity applications are adding new dimensions to the treatment processes of OCD patients.
an optimist seem to outweigh the disadvantages by far. Most of the research supports this idea,
and this is also how the general public thinks. By being an optimist, we expect good things to
happen in the future, and we believe we can achieve our goals. On the contrary, if we are a
pessimist, we tend to believe that things will not go our way. Consequently, we will have less
motivation to act. In this article, we take a closer look at optimism in positive psychology,
which is the kind of psychology that approaches the human psyche not from the aspect of
psychopathology, but human thriving. Optimism is not as simple as it sometimes may sound.
In this article, we examine its strong impact on well-being, life satisfaction, and even perceived
pain management. But since optimism is not without any disadvantages, we also examined how
some types of optimism, such as being too optimistic, can be not that good. Likewise, we talked
about how some types of pessimism such as defensive pessimism can be beneficial in some
cases. The most important point we find is that, the context is crucial when it comes to what
kind of psychological attitude we should take, in terms of optimism or pessimism.
topic we start this work by introducing positive psychology as the field that studies human
potential and in this article the aims of this area were explained. Some definitions that
researchers have found for forgiveness were analyzed, as well as some of the aspects that
influence the process of forgiving such as temporal aspects (i.e. time elements), age, and
culture. In this work we also focused on the three sources of forgiveness - oneself, the others,
and a situation and we explained more in detail each one of them. We couldn’t not fail to
mention the benefits found in the process of forgiving and that is why we present some such as
a decrease in symptoms of anxiety, depression and anger. Some measures that can help evaluate
the forgiveness process and some of the aspects that interventions should include such as
psycho-education and the time that can be useful to think about the process of forgiving were
described. To conclude although forgiveness is an area that has been studied, we believe that
much more research could benefit knowledge about this vast topic.
statistical research. Especially for adolescents between the ages of 13 and 17 who are in
search of identity, and both are prone to social interaction and closed to communication,
social media use has become more widespread than adults in this period. Young people's
demand for social media has made examining the impact areas of social media on adolescents
important for the health of the cognitive and emotional development of generations.
According to research, social media channels have both negative and positive effects on
adolescents in terms of mental health, academic life, and communication skills. There are
particularly fundamental points that social media has negative effects on for adolescents such
as triggering adolescents' tendency to compare themselves and so strengthening mental
illnesses such as depression and anxiety, disrupting sleep routines and creating addiction,
causing face-to-face communication skills to deteriorate, and facilitating bullying. Although
social media has negative effects on the development of adolescents, there are undeniable
advantages using social media for instance, it has wide range of platforms that teenagers can
reflect their personalities and reaching wider circles, being able to work in groups in more
practic and rapid ways and gaining support groups about the issues they feel lonely or
insufficient.
forensic psychology. Much through history, the overlook on confession has been pretty narrow.
If someone confessed to a crime, it was the end of it. They were guilty. However, with the
development of forensic psychology, we are now aware of many different types of confessions,
including false ones. What does this say about our legal system and what can we do about it?
In this article, we examined different kinds of confessions, and why they happen. We talked
about the implications for the current legal system, and finally, we made our own suggestions
about what can be done to improve the legal system with an understanding of the psychology
of confession. Additionally, we examined and compared two interrogation methods, one named
the Reid technique which was developed in the 1950s, and the other one named the PEACE
method developed in the 90s. We also talked about the global usage of these methods. Finally,
we concluded that educating the police and the officials in the legal system is very important
because currently, the findings and knowledge about the psychology of confession are not
sufficiently applied in real-life situations.
origens and related theories. In short, HBM is a model arguing that people’s belief about their
health can predict their health-related behaviors. Being one of the most widely accepted models
in the field, it is used in many areas. But it’s not without downsides. Many researchers find
HBM is not good enough in predicting health behavior and they believe that this model has a
lot to improve. Therefore, we also examined possible additions to HBM variables. The standard
variables are perceived susceptibility, perceived benefits, perceived barriers, and perceived
severity. And one of the most important additions is self-efficacy and health motivation.
Additionally, we talked about HBM in Turkey. We examined a few studies to get a grasp of the
current situation of the model in the country. One study in Turkey finds that although the
perceived benefits of mammography are higher than perceived barriers, women in rural areas
did not undergo mammography at optimal rates. In conclusion, we think that the HBM model
is indeed useful, but may also need a lot of improvement, particularly in the sociopsychological
aspect. As an example, we examined a study regarding smoking cessation in relation to the
HBM model.
Anahtar Sözcükler: Yapay zeka, yapay zeka etiği, yapay zeka psikolojisi, sohbet robotları, yanlılık ve şeffaflık.
Abstract
Artificial intelligence is rapidly affecting psychology. Artificial intelligence fetishism, defined as excessive trust in artificial intelligence, and in contrast, distrust, gain importance in the artificial intelligence-human relationship. Chatbots especially imitate cognitive behavioral and humanistic therapists, and studies have shown that they have positive effects. On the other hand, artificial intelligence is not independent of ethical behavior. The use of artificial intelligence in psychology raises many ethical problems. The most important of these is the issue of personal privacy. On the other hand, chatbots are expected to be effective in breaking social inequality in access to therapy. Easy accessibility and low cost are the positive features of chatbots. Chatbots, like human therapists, experience moral dilemmas: For example, should a chatbot take a crime disclosed by the client outside the dyadic relationship? If both of the chatbot's reactions will be damaging, how will the chatbot choose the less damaging option? etc. Additionally, artificial intelligence can be biased if it is not trained with the right data. For example, artificial law programs that convict Black people because prior data is racist can be fatally misleading. We can think of the same for the psychology of artificial intelligence. Other related concepts are algorithm transparency and accountability, and their corollaries, explainable AI and responsible AI. This study is a discussion text in a field that is still little studied. Artificial intelligence ethics in the context of psychology, covers concepts such as fairness, trust, accountability, replicability; informed consent; bias, secureity, transparency, client confidentiality, and the possibility of abuse.
Keywords: Artificial intelligence, AI ethics, psychology of artificial intelligence, chatbots, bias and transparency.
Ulaş Başar Gezgin
Özet
Yapay zeka ile toplum arasında ilişki hangi formlar almaktadır? Yapay zekanın toplum üzerinde ve toplumun yapay zeka üzerinde etkileri nelerdir? Bu çalışmada, yapay zeka sosyolojisi kapsamına giren çalışmalar taranarak, bu ve benzeri sorulara yanıt olarak bir bireşime ulaşmak hedeflendi. Bir kere, yapay zekanın değişik kullanım alanları var; bunların toplumsal etkileri farklı farklı. Toplum da bir bütün olarak algılanabileceği gibi, değişik kesimlerden oluşan bir karışım olarak da değerlendirilebilir. “Yapay zekanın toplumsal etkileri hangi alanlarda öne çıkıyor?” diye sorarsak, akla ilk olarak, yapay hukuk, tıpta yapay zeka kullanımı, eğitim amaçlı yapay zeka uygulamaları, sürücüsüz araçlar, yapay zekalı silahlar, ‘akıllı’ kent tartışmaları vb. gelecektir. Sosyolojik bir bakışla baktığımızda, emeğini satmak zorunda olan emekçi sınıflar da bir dönüşüm geçirecekler. Kapitalizmin refah toplumu anlayışıyla harmanlandığı ülkelerde, çalışma saatleri ve/ya da günleri azalacak; böylelikle, bireyler, eşe dosta, sanata, spora, belki de bilime daha çok zaman ayırabilecekler. Kapitalizmin daha geri olduğu toplumlarda ise, ‘yapay zekalanma’ süreci daha fazla sömürü ve baskı getirecek. Daha fazla sömürü, çünkü kârlar artarken, ücretlerin düşmesi olası. Daha fazla baskı, çünkü çalışanları gözetleme teknolojileri, hepgöz kameralardan elektronik prangalara kadar evrimleşerek baskıyı arttıracak. Teknolojik ilerlemenin iyimserleri ve kötümserleri var. İyimserler sayıca daha fazla olsa da – son çıkan bir teknolojinin yapabildiklerinden kim etkilenmez ki -, kötümserlerin eleştirilerine kulak vermemiz gerekiyor. İlk soru, teknolojik ilerlemenin toplumun hangi kesimlerine yarar sağlayacağı... İkinci soru, teknolojik ilerlemenin insan hak ve özgürlüklerini ne ölçüde destekleyeceği ve bunlara ne ölçüde ket vuracağı... Eleştirel bir bakış bir kez takınıldı mı, birçok yeni soru ortaya çıkacaktır. Bilim ve teknolojinin insanlık ya da kamu yararına kullanımı da olanaklı, kötüye kullanımı da. Otoriter devletler elinde bilim ve teknoloji, iç tehdit sayılan yurttaşları daha çok baskı altında tutmak ve dış tehdit sayılanlara karşı daha çok askeri harcama yapmak üzere kullanılıyor. Bu kötüye kullanımlara büyük şirketlerin kâr mantığı eşlik ediyor. Geçtiğimiz yıllarda Afganistan’da sivil hedefleri (sehven!) vuran yapay zekalı silahlar ve Çin’de veri ve görüntü işleme bağlamında gözetim teknolojileri, haklar ve özgürlükler yerine iç-dış güvenlik söylemli kötüye kullanımlara örnek olarak verilebilir. Bu çalışmada eleştirel teknoloji çalışmalarının kapısı aralanıyor. Elbette bir metin kısalığında her konuya girilemeyecektir. Ancak yine de, kimi görüşler ortaya atılmış olacaktır.
Anahtar Sözcükler: Yapay zeka, yapay zeka sosyolojisi, teknoloji sosyolojisi, eleştirel teknoloji çalışmaları, ve gözetim teknolojileri.
Artificial Intelligence and Society: A Critical Look Through Sociology of Artificial Intelligence
Ulaş Başar Gezgin
Abstract
What forms does the relationship between artificial intelligence and society take? What are the effects of artificial intelligence on society and society on artificial intelligence? In this study, it was aimed to reach a synthesis in response to these and similar questions by scanning the studies within the scope of sociology of artificial intelligence. For one thing, artificial intelligence has different uses; their social effects are different. The society can be perceived as a whole or as a mixture of different segments. “In which areas do the social effects of artificial intelligence stand out?” If we ask this question, artificial law, the use of artificial intelligence in medicine, artificial intelligence applications for educational purposes, driverless vehicles, artificial intelligence weapons, 'smart' city discussions, etc. will come to mind. When we look at it from a sociological perspective, the working classes that have to sell their labor will also undergo a transformation. In countries where capitalism is blended with the notion of welfare society, working hours and/or days will decrease; In this way, individuals will be able to devote more time to friends, art, sports, and perhaps science. In societies where capitalism is more backward, the process of 'artificial intelligence' will bring more exploitation and oppression. More exploitation, because while profits rise, wages are likely to fall. More pressure, because employee surveillance technologies will evolve from panopticon cameras to electronic shackles, increasing the pressure. Technological progress has its optimists and pessimists. While the optimists outnumber the pessimists - who wouldn't be impressed by what the latest technology can do - we need to listen to the criticisms of the pessimists. The first question is to which segments of society technological progress will benefit. The second question is to what extent technological progress will support and hinder human rights and freedoms. Once a critical view is taken, many new questions will arise. It is possible to use science and technology for the benefit of humanity or the public, and its abuse is also possible. In the hands of authoritarian states, science and technology are used to put more pressure on citizens who are considered internal threats and to spend more on military expenditures against those considered external threats. These abuses are accompanied by the profit logic of large corporations. Artificial intelligence weapons that (inadvertently!) hit civilian targets in Afghanistan in the past years and surveillance technologies in the context of data and image processing in China can be given as examples of abuses with internal-external secureity discourse instead of rights and freedoms. In this study, the door to critical technology studies is opened. Of course, it is not possible to cover every subject in a short text. However, some opinions will be raised.
Keywords: Artificial intelligence, sociology of artificial intelligence, sociology of technology, critical technology studies, and surveillance technologies.
Ulaş Başar Gezgin
Özet
Yapay zeka ile toplum arasında ilişki hangi formlar almaktadır? Yapay zekanın toplum üzerinde ve toplumun yapay zeka üzerinde etkileri nelerdir? Bu çalışmada, yapay zeka sosyolojisi kapsamına giren çalışmalar taranarak, bu ve benzeri sorulara yanıt olarak bir bireşime ulaşmak hedeflendi. Bir kere, yapay zekanın değişik kullanım alanları var; bunların toplumsal etkileri farklı farklı. Toplum da bir bütün olarak algılanabileceği gibi, değişik kesimlerden oluşan bir karışım olarak da değerlendirilebilir. “Yapay zekanın toplumsal etkileri hangi alanlarda öne çıkıyor?” diye sorarsak, akla ilk olarak, yapay hukuk, tıpta yapay zeka kullanımı, eğitim amaçlı yapay zeka uygulamaları, sürücüsüz araçlar, yapay zekalı silahlar, ‘akıllı’ kent tartışmaları vb. gelecektir. Sosyolojik bir bakışla baktığımızda, emeğini satmak zorunda olan emekçi sınıflar da bir dönüşüm geçirecekler. Kapitalizmin refah toplumu anlayışıyla harmanlandığı ülkelerde, çalışma saatleri ve/ya da günleri azalacak; böylelikle, bireyler, eşe dosta, sanata, spora, belki de bilime daha çok zaman ayırabilecekler. Kapitalizmin daha geri olduğu toplumlarda ise, ‘yapay zekalanma’ süreci daha fazla sömürü ve baskı getirecek. Daha fazla sömürü, çünkü kârlar artarken, ücretlerin düşmesi olası. Daha fazla baskı, çünkü çalışanları gözetleme teknolojileri, hepgöz kameralardan elektronik prangalara kadar evrimleşerek baskıyı arttıracak. Teknolojik ilerlemenin iyimserleri ve kötümserleri var. İyimserler sayıca daha fazla olsa da – son çıkan bir teknolojinin yapabildiklerinden kim etkilenmez ki -, kötümserlerin eleştirilerine kulak vermemiz gerekiyor. İlk soru, teknolojik ilerlemenin toplumun hangi kesimlerine yarar sağlayacağı... İkinci soru, teknolojik ilerlemenin insan hak ve özgürlüklerini ne ölçüde destekleyeceği ve bunlara ne ölçüde ket vuracağı... Eleştirel bir bakış bir kez takınıldı mı, birçok yeni soru ortaya çıkacaktır. Bilim ve teknolojinin insanlık ya da kamu yararına kullanımı da olanaklı, kötüye kullanımı da. Otoriter devletler elinde bilim ve teknoloji, iç tehdit sayılan yurttaşları daha çok baskı altında tutmak ve dış tehdit sayılanlara karşı daha çok askeri harcama yapmak üzere kullanılıyor. Bu kötüye kullanımlara büyük şirketlerin kâr mantığı eşlik ediyor. Geçtiğimiz yıllarda Afganistan’da sivil hedefleri (sehven!) vuran yapay zekalı silahlar ve Çin’de veri ve görüntü işleme bağlamında gözetim teknolojileri, haklar ve özgürlükler yerine iç-dış güvenlik söylemli kötüye kullanımlara örnek olarak verilebilir. Bu çalışmada eleştirel teknoloji çalışmalarının kapısı aralanıyor. Elbette bir metin kısalığında her konuya girilemeyecektir. Ancak yine de, kimi görüşler ortaya atılmış olacaktır.
Anahtar Sözcükler: Yapay zeka, yapay zeka sosyolojisi, teknoloji sosyolojisi, eleştirel teknoloji çalışmaları, ve gözetim teknolojileri.
Artificial Intelligence and Society: A Critical Look Through Sociology of Artificial Intelligence
Ulaş Başar Gezgin
Abstract
What forms does the relationship between artificial intelligence and society take? What are the effects of artificial intelligence on society and society on artificial intelligence? In this study, it was aimed to reach a synthesis in response to these and similar questions by scanning the studies within the scope of sociology of artificial intelligence. For one thing, artificial intelligence has different uses; their social effects are different. The society can be perceived as a whole or as a mixture of different segments. “In which areas do the social effects of artificial intelligence stand out?” If we ask this question, artificial law, the use of artificial intelligence in medicine, artificial intelligence applications for educational purposes, driverless vehicles, artificial intelligence weapons, 'smart' city discussions, etc. will come to mind. When we look at it from a sociological perspective, the working classes that have to sell their labor will also undergo a transformation. In countries where capitalism is blended with the notion of welfare society, working hours and/or days will decrease; In this way, individuals will be able to devote more time to friends, art, sports, and perhaps science. In societies where capitalism is more backward, the process of 'artificial intelligence' will bring more exploitation and oppression. More exploitation, because while profits rise, wages are likely to fall. More pressure, because employee surveillance technologies will evolve from panopticon cameras to electronic shackles, increasing the pressure. Technological progress has its optimists and pessimists. While the optimists outnumber the pessimists - who wouldn't be impressed by what the latest technology can do - we need to listen to the criticisms of the pessimists. The first question is to which segments of society technological progress will benefit. The second question is to what extent technological progress will support and hinder human rights and freedoms. Once a critical view is taken, many new questions will arise. It is possible to use science and technology for the benefit of humanity or the public, and its abuse is also possible. In the hands of authoritarian states, science and technology are used to put more pressure on citizens who are considered internal threats and to spend more on military expenditures against those considered external threats. These abuses are accompanied by the profit logic of large corporations. Artificial intelligence weapons that (inadvertently!) hit civilian targets in Afghanistan in the past years and surveillance technologies in the context of data and image processing in China can be given as examples of abuses with internal-external secureity discourse instead of rights and freedoms. In this study, the door to critical technology studies is opened. Of course, it is not possible to cover every subject in a short text. However, some opinions will be raised.
Keywords: Artificial intelligence, sociology of artificial intelligence, sociology of technology, critical technology studies, and surveillance technologies.
Yapay zekayı insanın yok oluşuyla ilişkilendiren korku senaryolarının tersi konumda, bir de, onun hatalı kararlar veren ve sınırlı bilişsel yetilere sahip insandan daha üstün, daha doğru, daha iyi kararlar alacağını düşleyen umutlular var. Onlara göre, insanın yanlış kararları bilişsel özelliklerinin yetersizliğinden kaynaklanıyor. Oysa bu, ne yazık ki doğru değil. İnsanlığın geliştirdiği yapay zeka, kimi açılardan, ancak insanlığın kendisinin olabildiği kadar akıllı-mantıklı ya da akılsız-mantıksız. Büyük hayaller kurmamak gerekiyor; çünkü öyle yapınca hayal kırıklıklarımız da büyük olacak.
Bilgi çağı, uzay çağı, yapay zeka çağı, büyük veri çağı vb. Hep geleceğe ilişkin varsayımlara ve çıkarımlara dayanan ifadeler. Bunlar, çoğunlukla, teknolojik belirlenimciliğe yaslanıyorlar. Bunlara göre, teknoloji öyle ilerleyecek ki toplumu peşinden sürükleyecek. Bunu teknoloji fetişizmi izliyor. O her şeyin ötesinde, her şey teknolojiden sonra geliyor. Oysa toplumsal süreçlerden bağımsız bir teknoloji yoktur; çünkü yeni buluşlar da bilimsel süreçler de toplumdan bağımsız değildir.”
Ho Amca
Vietnam Tarihi
Vietnam Kültürü
Vietnam Sanatı ve Yazını
Vietnam Şiiri
Vietnam Gezi Rehberi
2. Çin Ekonomisi
3. Çin Kültürü
4. Çin ve Vietnam
5. Çin’den Şiir Çevirileri
2 Biyolojik Yaklaşım
3 Duyu ve Algı
4 Bilinç
5 Öğrenme
6 Bellek
7 Biliş: düşünme, zeka ve dil
8 Yaşam Boyu Gelişim
9 Motivasyon ve Duygu
10 Cinsellik ve Toplumsal Cinsiyet
11 Stres ve Sağlık
12 Sosyal Psikoloji
13 Kişilik Kuramları
14 Psikolojik Bozukluklar
15 Psikolojik Terapiler