ISSN 13007025
İstanbul'da İlk Cumhuriyet Bayramı
Cumhuriyet'in Başarılı İşadamları
7 5 Yıl Önce Komünist Manifesto
Halk Fırkası Kurulurken
Türkiye mi, Türkistan mı?
Kadrocularda Devletçilik
Afyon'dan İki Kitap
CUM HURİ YET
75
YAŞI NDA
Cumhuriyetin Başarılı İşadamları
Murat Çokgezen Î950ierin başında 20. Asır
adlı magazin dergisinde yayımlanan
röportajlar dizisini temel alarak Cumhuriyet
dönemi müteşebbislerini tahlil ediyor
mtatatH zater.
AyltRP*rgl
Ekim 1098 Sayı; 88 Cilt: 10
MM
Türkiye Ekonomik va Toplumul Tarttı Vakfı
wtata Odum Y» SWw
BBflp itemBaUteft
Daman Kékar
Ayşen Atutdel
Pantfma Kunrfu
Mot« Tunçay, Ayşen Anadol,
HftfH Borktay, Editent E Wem,
Çağar Keyder, Necdet
tekMjb, later Toprak
tefiffit Tm n m
M
•un
wciav
w lir
rM
*«w
«iak
rT
BMtaiüttiMteiol
HalkJFırkası Kurulurken...
evin Yurdsever Ateş Halk Fırkası'nın
fsfet
75 yıl önce kuruluşu sırasında yaşanan
tartışmalara örnek olarak Ahmed Cevdet'in
iki makalesini aktarıyor
atanbul, 29 Ekim 1924
İstı
O s manii Başkentinde Cumhuriyetin
İlk Yıldönümü
1 1
14
Mehmet Emin Elmacı 29 Ekim 'in henüz
resmen bayram ilan edilmediği 1924 yılında
istanbul'da yapılan kutlamaları basın
taramasına dayanarak aktarıyor.
^ g e f f ik
Hûsnü'nün
Ko münist
n
Manifesto Çevirisi
19
Osman Köker MarxEngels 'in Komünist
Parti Manifestosu^M/ı 75 yıl önce yapılan
ilk Türkçe baskısını tanıtıyor.
Cengü Kahraman
Atatürk'ün Yanındaki Doktor
Abon«
Wetern Yeytn
Necdet Sakaoğlu Cumhuriyeti kuran
kadrodan Operatör Doktor Hüseyin Hüsnü
Paşa'yı tanıtıyor.
Tarth Vakfı
IMIb
Numune Matbaacılk
Etryay
Bariton» Bulvarı,
Iphemera Derneği ile işbirliği içinde
hazırladığımız bu ayki sayfamızda
zafer takları var.
rrtd«Sarayı Arabalar Dairesi 80700
Devletçilik
32
34
212} 227 37 33 34 227 46 33 34 îrdoğan Keskinkılıç Cumhuriyetin ekonomi
212) 22? 37 32 (fak«)
politikalarının oluşmasında özgün bir ses
ffliü Özen {0312} 42818 64
UxttHD Koşullan
Mb syfck (yarttçJ}: 4.000.000 TL
yurtthfi): 35 US$
mMm
t «Ht (yurtiçi) ; 4.800.000.TL
yurtffeç») : 40 U$$
Yurtdışı fiyatlarına gönderi ücreti dahildir.
4
TOPLUMSAL TARİH, EKİM 1998
olarak ortaya çıkan Kadro dergisini inceliyor
Tiürkistan; Nerede, Ne Zaman?
Erdem "Türkistan" sözcüğüne hangi
dönemde hangi anlamlar yüklendiğini
inceliyor.
fît akan
38
45
Osmanlı'nın Baltık Cumhuriyetlerine
İlişkin Politikası
Dr. Mehmet T emel Osmanlı Devleti'nin
BrestLitovsk Antlaşması sonrasında
bağımsızlığını elde eden Litvanya, Letonya ve
Estonya'yla diplomatik ilişkilerini inceliyor.
Veni Belgelerin Işığında Hoybun Cemiyeti
Dr. Oğuz Ayt epe Emniyet Genel Müdürlüğü
ArşivVnde yaptığı araştırmalarına
dayanarak, 1927'de kurulan Kürt
örgütlenmesi Hoybun'u değerlendiriyor.
50
Osmanlılar 16. Yüzyılda Acil Durumlarda
Barut İhtiyaçlarını Nasıl Karşılıyorlardı?
Osman Bahadır Osmanlı Devleti'nin
savaş dönemlerinde artan barut ihtiyacını
nasıl karşıladığını aydınlatıyor.
56
KİTABİYAT
Afyon'dan İki Kitap
Özer Küpel i Turan Akkoyun'un Ömer Fevzi
Atabek ve Afyon Vilâyeti Tarihçesi üzerine,
Nilüfer Keskin'in tarihçi Tuncer Baykara
üzerine kitaplarını tanıtıyor.
NOT DEFTERİ
Nurşen Mazıcı 'nın daha önce dergimizde
yayımlanan bir eleştiri yazısına verdiği yanıt
ve Güneş Varol'un İttihat ve Terakki ve Genç
Cumhuriyet üzerine notları.
olljgß
W
I AN1VKT KOTPrmm»i! »»t I»
K« » L M A U X
59
F«it»»HM Emcils
MANIFEST
Kr»iM SAP.
62
İÇİNDEKİLER
K
İ
T
A
B
İ
Y
A
T
Afyon'dan İki Kitap
ÖZ ER KÜP ELİ
Afyon Kocat epe Üniversitesi
Anadolu DilTarih ve Kültür
Araşt ırma Me rke zi'nde uzman
OMKK FKVZİ ATABEK
VC
ARVON VİLÂYE Tİ TARİHÇ E S İ
T uran Akko y un, Ömer Fevzi
Atabek ve Afyon Vilâyeti Tarihçesi,
Af y o n K ocat epe Üni v e rsi t e si y ay ını,
Afy on, 1997, CLVIII+413 s.+77 resim.
Son zamanlarda, ülkemizde
mahalli tarih üzerine yapılan
çahşmalarda bilhassa artış gö
rülmektedir. Ancak, bu çalış
maların pek çoğu "eyalet",
"sancak", "kaza" ve hatta "köy"
gibi çeşitli idari birimleri belirli
zaman dilimleri içerisinde ko
nu edinmektedir. Bunun yanı
sıra bir yerleşim biriminin geç
mişten günümüze idari, siyasi,
iktisadi ve sosyal yapısını ele
alan çalışmalar da mevcuttur.
Lakin bu tür çahşmalarda dik
kat edilmesi gereken hususla
rın en başında, günümüzde
yaptığı ve yaptırdığı tetkiklerle
Türkiye'de şehir tarihçiliği ala
nının en önde gelen isimlerin
den Prof. Dr. Tuncer Bayka
ra'nın deyimiyle "bilinenler de
ğil, daha az belirgin hususlarm
ortaya çıkarılması" olmalıdır.
Buna dikkat edildiğinde, hazır
lanan çalışmanın daha fazla iti
bar göreceği muhakkaktır.
Zamanımızda şehir tarihçi
liği gittikçe önem kazanırken,
geçmişte de bazı şehirlerin ta
rihi üzerine çalışmalar yapıldı
ğı ve bunların bir kısmının ya
yımlandığı bilinmektedir. Hü
seyin Hüsameddin'in Amasya
Tarihi, Raif Nezih'in izmir Ta
rihi, ismail Hakkı'nın Karesi
Vilâyeti Tarihçesi, Tuncer Bay
kara'nın Yatağan isimli eserle
ri yayımlanmış şehir tarihle
rinden bazılarıdır. Geçmiş yıl
larda, hazırlanan bu tür şehir
tarihlerinin büyük çoğunluğu
tarihçi sıfatına sahip olmayan,
mahalli tarih ve kültür araştır
malarına meraklı şahıslarca
yapılmış olsa da günümüzün
ciddi kaidelerine göre hazır
lanmış pek çok çalışmadan da
ha seviyeli ve içerik bakımın
dan daha zengindirler. Bunun
la beraber kendi dönemleri
hakkında zikrettikleri ifadeler
sebebiyle kaynak niteliğini ta
şıyan bu eserler günümüz
araştırmalarına altyapı teşkil
etmektedir. Bu nedenle geç
mişte kıyıda köşede kalmış bu
tür eserlerin ortaya çıkarıla
rak, bunların ilmin hizmetine
sunulması biz araştırmacıların
hedeflerinden olmalıdır.
Afyonlu Ömer Fevzi Ata
bek'in (18831971) AJyon (Vilâ
yeti) Tarihçesi adlı çalışması da
uzun süre yayımlanma imkânı
bulamamış eserlerden birisi
dir. Eser, Toplumsal Tarih der
gisinin 41. sayısında tanıtıldığı
gibi, 19361955 yılları arasında
eski yazıyla dört cilt olarak ka
leme alınmıştır. Lakin müelli
fin ölümüyle beraber aile arşi
vinde kalmış, uzun süre sonra,
üniversiteye bağışlanması sa
yesinde hazırlanabilmiştir.
Yrd. Doç. Dr. Turan Akko
yun tarafından eski yazıdan ye
ni yazıya transkribi yapılarak
Ömer Fevzi Atabek ve AJyon Vi
lâyeti Tarihçesi adı ile yayımla
nan eserde Turan Akkoyun'un
da önemli katkısı görülmekte
dir. Kitabında Akkoyun kuru
bir aktarımla yetinmemiş, met
nin ön kısmına Ömer Fevzi
Atabek ve 4fron Vilâyeti Tarih
çesi adlı eserine dair geniş bir
değerlendirme ekleyerek kita
ba zenginlik katmıştır.
Kitap "Takdim" (s. I ), "Söz
başı" (s. III ) ve sonrasında iki
ana kısımdan oluşmaktadır.
Birinci kısım müellifin ve ese
rin değerlendirmesini içer
mektedir. ikinci kısım ise ta
rihçenin transkribe edilmiş ha
lini ihtiva etmektedir.
"Ömer Fevzi Atabek Hayatı,
Şahsiyeti ve Eserleri Ü zerine"
(s. V1ICLVIII) adını taşıyan bi
rinci kısım, girişi müteakip iki
bölümden oluşmaktadır. Bi
yografilerin tarih ilmi açısın
dan kullanılabilirliğine dair kı
sa bir girişten (s. VIIIX) sonra,
"Hayatı" (s. IXXXIX) adını ta
şıyan birinci bölümde Ata
bek'in tüm hayat hikâyesi,
onun şimdiye kadar yayımlan
mamış hatıralarını ihtiva eden
Hayatım adlı eserine ve hak
kında yazılanlara istinaden or
taya konulmaktadır, ikinci bö
lüm üç alt başlıktan oluşmak
tadır. Bunlardan birincisi,
KİTABİYAT
Afyon'da Gedik Ahmed Paşa
tarafından yaptırılan cami ve
hamam.
19607ı yıllarda Afyon.
Cengiz Kahraman arşivi
Ömer Fevzi Atabek
_fifl| _TOPLUMSAL TARİH, EKİM 1998
"Şahsiyeti ve Eserleri" (s.
XXIXXXXV1I) kısmı Atabek'in
mizacı, diğer çalışmaları ve ta
rihçenin yazım ortamı ile kay
naklarına dair bilgileri ihtiva
etmektedir. "Türkiye'de Şehir
Tarihçiliği" (s. XXXVII1LV)
kısmında Türkiye'de şehir ta
rihçiliğinin gelişimi, Afyon Vi
lâyeti Tarihçesi'nin diğer şe
hirlere dair yapılmış çalışma
lar ile mukayesesi ve Afyon ta
rihine dair yapılan çalışmalar
izah edilmiştir. "Atabek'in Af
yon (Vilâyeti) Tarihçesi" (s.
LVCXLIX ) kısmında da Ata
bek'in tarihçesinin genel özel
likleri tanıtılmakta ve tarihçe
nin ayrıntılı bir tahlili yer al
maktadır.
Kitabın, "Afyon Vilâyeti Ta
rihçesi" (s, 1415) adını taşıyan
ikinci kısmı Atabek'in orjinal
nüshalarının transkrip edilmiş
metninden oluşmaktadır. Oriji
nali dört cilt olan metne sadık
kalınmış ve böylece her cilt bir
bölüm oluşturmuştur.
Birinci cilt (s. 1143) Os
manlı Devleti'nin ilk ve son
idarecileri hakkında bilgi vere
rek başlar (s. 517) ve sonra
"Mukaddime" (s. 19) gelir. Af
yon'un tarihçesi ise bundan
sonra başlamaktadır (s. 20). Bi
rinci ciltte Afyon'un fiziki, be
şeri ve iktisadi coğrafyası (s.
2062) ve genel tarihi (s. 65
142) anlatılmaktadır.
İkinci cildin başında cami
ler, mescitler, vakfiyeler ve
bunlara ait vesikalar (s. 145
179) ele alındıktan sonra Kara
hisar'daki maarif hayatı içeri
sinde tatil günleri ve mübarek
günler, mektepler, medreseler,
bunlarda okutulan dersler ve
uygulanan cezalar (s. 179209)
hakkında bilgi verilmektedir.
Devamında şehirdeki esnaf ha
yatı, bunların teşkilatları, esna
fın ve halkın tatbik ettiği genel
âdetlerden bahsedilmektedir
(s. 209240).
Üçüncü cilt ise inkılapların
mahalli uygulamalarından
bahsederek başlamakta (s.
241255), devamında, Afyon'un
iklimi ve çeşitli tabiat olayları
na dair bilgileri (s. 255259),
Rarahisar'ın meşhurları (s.
259294), Afyon'un kaza ve na
hiyelerine dair genel malumatı
(s. 295528) ve Afyon'da görev
yapmış en yüksek idari görev
lilerin listesini (s. 528550)
içermektedir.
Dördüncü ve son cilt ise
"Mücâdelei Milliyye ve Afyon"
adını taşımakta, burada Milli
Mücadele ve Afyon'un bu sıra
daki durumu vesikalar ve yaza
rın hatıralarına dayanüarak an
latılmaktadır (s. 551412). En
sonda da kullanılan kaynaklar
bulunmaktadır (s.412415).
Netice olarak, Atabek'in
eseri Alyon tarihine dair önem
li bir kaynak hüviyetindedir.
Kendisinin bizzat şahit olduğu
konulara vesikalarıyla beraber
geniş yer vermesi tarihçeyi da
ha kıymetli kılmaktadır. Öte
yandan, eserinde coğrafi ve
folklorik bilgilere önemli ölçü
de yer vermesi Atabek'in siyasi
tarihten çok içtimai tarihe ilgi
duyduğunu göstermektedir.
Lakin tarihçesinde yerli yersiz
her meseleye değinmesi zaman
zaman konuya hâkimiyetini
kaybetmesine yol açmış, bu du
rum eserin tamamında bir bii
tünlük oluşmasını engellemiş
tir. Bu durum tamamıyla metot
eksikliği neticesinde ortaya
çıkmış olup Turan Akkoyun da
buna tarihçenin genel özellik
lerini tanıtırken temas etmiştir
(s. LVIII). Buna rağmen, II. Ab
dülhamid devrinde dünyaya
gelmiş, Meşrutiyet, Milli Müca
dele, Cumhuriyet devirlerini
yaşamış ve Türk maarifinin çe
şitli kademelerinde görev al
mış, okumaya ve araştırmaya
meraklı bir kişiliğe sahip oldu
ğu anlaşılan Ömer Fevzi Ata
bek'in Afyon Vilâyeti Tarihçesi,
Afyon'un ve bölgenin tarihine
dair araştırma yapanlar için
önemli bir referans kitap ola
caktır. Dileğimiz bu tür çalış
maların ortaya çıkarılıp bura
' daki gibi gerekli tetkikler yapıl
dıktan sonra yayımlamasıdır.
Ni l üf e r K eskin, Tuncer Bayka
ra Hayatı, Şahsiyeti ve Fikirlerine
Dair Bir Araştırma, Me dre se K it abev i, Af y o n, 1997, X+149 s.
Bir kişinin hayat hikâyesinin
bir başkası tarafından kaleme
alınmasına biyografi veya hal
tercümesi adı verilmektedir, tik
örneklerini Eski Yunan, Çin ve
İslam toplumunda gördüğümüz
biyografi çalışmaları son yıllar
da ülkemizde önemli uğraşlar
dan olmuştur. Bu uğraşların
neticeleri de gün geçtikçe ya
yımlanmaktadır.
Bu tür çalışmalar arasında
en son yayımlananlardan biri
de Nilüfer Keskin'in Tuncer
Baykara'yı konu edinen çalış
masıdır. Vaktiyle AJyon Kocate
pe Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü'nde yüksek lisans te
zi olarak hazırlanmış olan ça
lışma, günümüzde Türkiye ve
dünyada önde gelen tarihçiler
arasında bulunan Tuncer Bay
kara'nın eserlerini, şahsiyetini
ve fikirlerini incelemekte ve gi
rişi müteakip üç bölümden
oluşmaktadır.
"Tuncer Baykara'nın Hayatı
ve Şahsiyeti" (s. 536) adını ta
şıyan birinci bölümde "Ailesi ve
Menşeî" (s. 36), "Tahsil Haya
tı" (s. 68), "Hocaları" (s. 814),
"Akademik Hayatı" (s. 1517),
"Yetiştiği Ortam ve Tuncer Bay
kara'nın Şahsiyetine Etkisi" (s.
1736) üzerinde durulmaktadır.
"Tuncer Baykara'nın Eserle
ri" (s. 3793) adlı ikinci bölümde
ise Baykara'nın kitapları (s. 37
69) ve makaleleri (s. 6995)
hakkında bilgi verilmektedir.
Üçüncü ve son bölüm olan
"Tuncer Baykara'nın ilmî ve
Fikrî Yapısı"nda (s. 95124) ise
"ilmî Disiplini" (s. 9599), "Fuat
Köprülü Tarih Ekolü ve Tuncer
Bay kara" (s. 99109), "Tarih ve
Sosyal Meselelere Bakışı" (s.
109124) ele alınmaktadır.
Zamanımızın en iyi tarihçi
lerinden birini inceleyen bu ça
lışmada bazı problemler de göz
den kaçmamaktadır. Buna göre:
ilk olarak, vaktiyle öğrencisi
olduğum Hocam Baykara'nın
ilmi temposuna yetişebilmek
çok zordur. Kendisi araştırma
larına devam ettiği müddetçe
yeni sonuçlara varacağından
bu çalışma şimdiye kadar olan
araştırmalarım kapsamaktadır.
İkinci olarak, yaşadığı devir
ler hakkında uzun uzadıya bilgi
verilmiş, fakat bu devirlerin
hocanın şahsiyetine ne şekilde
tesir ettiği üzerinde durulma
mıştır. Milli Şef, Tek Parti, dar
beler devirlerini yaşamış birisi
olarak bu gelişmelerin Tuncer
Baykara'ya ne şekilde etki etti
ğinden bahsedilmemiştir. Belki
de Tuncer Hoca bunları yayım
lamayı düşündüğü "Hatıra
larına saklamaktadır.
Üçüncü olarak, Baykara'nın
Atatürk ve Hacettepe üniversi
telerinde görev yaptığı yıllara
pek fazla değinilmemiştir.
Dördüncü olarak, Hoca hak
kında bilgi verenlerin bu gö
rüşlerinde ne kadar objektif
davrandıklarıdır.
Bu problemlerin çoğu Tun
cer Baykara'nın hayatta olma
sından kaynaklanmaktadır. Za
ten yazar da bunu önsözünde
"Bu eseri hazırlarken Tuncer
Baykara'nın hayatta olmasının
avantajı yanında, psikolojik sı
kıntıların yaşandığını ifade et
meliyim" (s. VI) diyerek açıkla
maktadır. öte yandan bu çalış
ma bir kişiyi hayatta iken ele
alan, bildiğim kadarıyla da ya
yımlanan ilk biyografi deneme
sidir. Bu nedenle bazı problem
lerin ortaya çıkması gayet do
ğaldır. Tüm bunlara rağmen bu
çalışma Tuncer Baykara Hoca
mıza sağlığında takdim edilen
en önemli armağandır.
Burada şunu da ifade etme
liyim ki dört sene boyunca öğ
rencisi olduğum Tuncer Bayka
ra Hocam ile o dönemde ara
mızda vuku bulan bazı müna
sebetleri bu kitabı okuduktan
sonra anladım. Mesela bir sefe
rinde imzalaması için Osmanlı
Taşra Teşkilâtında Görev ve
Görevliler adlı kitabını ona gö
türdüğümde bana bu kitabı ne
yapacaksm diye sormuştu. Ge
rekli olduğunu belirtince kitaba
ayrıca "Merakının Daim Olma
sı Dileğiyle" diye temennisini
yazmıştı. Şimdi öğreniyorum
ki, bir tarihçinin en önemli hu
susiyetlerinden birisi de "me
raklı olması" (s. 96) imiş. Yine
son sınıfta iken bir gün derste
araştırmalarımı yazıya dökme
mi isteyen, eğer bunu yapamı
yorsam hiç değilse bir günlük
tutmam gerektiği hususunda
beni teşvik eden de (Tuncer
Baykara Iioca'nın teşvik edici
yönü eserin 96. sayfasında vur
gulanmıştır.) Tuncer Bayka
ra'nın kendisidir.
Sonuç olarak, son yıllarda
ülkemizin yetiştirdiği ender ta
rihçilerden biri olan, bilgisi
Türkiye sınırlarını aşan ve öğ
rencisi olduğum için kendimi
şanslı saydığım Sayın Prof. Dr.
Tuncer Baykara hakkında böy
le bir kitap hazırlanması biz
öğrencilerini sevindiren bir
olaydır. Dileğimiz Hocamızın
daha uzun yıllar tarih ilminde
bize önderlik etmesidir.
KİTABİYAT
ISSN 13007025
İstanbul'da İlk Cumhuriyet Bayramı
Cumhuriyet'in Başarılı İşadamları
7 5 Yıl Önce Komünist Manifesto
Halk Fırkası Kurulurken
Türkiye mi, Türkistan mı?
Kadrocularda Devletçilik
Afyon'dan İki Kitap
CUM HURİ YET
75
YAŞI NDA
K
İ
T
A
B
İ
Y
A
T
Afyon'dan İki Kitap
ÖZ ER KÜP ELİ
Afyon Kocat epe Üniversitesi
Anadolu DilTarih ve Kültür
Araşt ırma Me rke zi'nde uzman
OMKK FKVZİ ATABEK
VC
ARVON VİLÂYE Tİ TARİHÇ E S İ
T uran Akko y un, Ömer Fevzi
Atabek ve Afyon Vilâyeti Tarihçesi,
Af y o n K ocat epe Üni v e rsi t e si y ay ını,
Afy on, 1997, CLVIII+413 s.+77 resim.
Son zamanlarda, ülkemizde
mahalli tarih üzerine yapılan
çahşmalarda bilhassa artış gö
rülmektedir. Ancak, bu çalış
maların pek çoğu "eyalet",
"sancak", "kaza" ve hatta "köy"
gibi çeşitli idari birimleri belirli
zaman dilimleri içerisinde ko
nu edinmektedir. Bunun yanı
sıra bir yerleşim biriminin geç
mişten günümüze idari, siyasi,
iktisadi ve sosyal yapısını ele
alan çalışmalar da mevcuttur.
Lakin bu tür çahşmalarda dik
kat edilmesi gereken hususla
rın en başında, günümüzde
yaptığı ve yaptırdığı tetkiklerle
Türkiye'de şehir tarihçiliği ala
nının en önde gelen isimlerin
den Prof. Dr. Tuncer Bayka
ra'nın deyimiyle "bilinenler de
ğil, daha az belirgin hususlarm
ortaya çıkarılması" olmalıdır.
Buna dikkat edildiğinde, hazır
lanan çalışmanın daha fazla iti
bar göreceği muhakkaktır.
Zamanımızda şehir tarihçi
liği gittikçe önem kazanırken,
geçmişte de bazı şehirlerin ta
rihi üzerine çalışmalar yapıldı
ğı ve bunların bir kısmının ya
yımlandığı bilinmektedir. Hü
seyin Hüsameddin'in Amasya
Tarihi, Raif Nezih'in izmir Ta
rihi, ismail Hakkı'nın Karesi
Vilâyeti Tarihçesi, Tuncer Bay
kara'nın Yatağan isimli eserle
ri yayımlanmış şehir tarihle
rinden bazılarıdır. Geçmiş yıl
larda, hazırlanan bu tür şehir
tarihlerinin büyük çoğunluğu
tarihçi sıfatına sahip olmayan,
mahalli tarih ve kültür araştır
malarına meraklı şahıslarca
yapılmış olsa da günümüzün
ciddi kaidelerine göre hazır
lanmış pek çok çalışmadan da
ha seviyeli ve içerik bakımın
dan daha zengindirler. Bunun
la beraber kendi dönemleri
hakkında zikrettikleri ifadeler
sebebiyle kaynak niteliğini ta
şıyan bu eserler günümüz
araştırmalarına altyapı teşkil
etmektedir. Bu nedenle geç
mişte kıyıda köşede kalmış bu
tür eserlerin ortaya çıkarıla
rak, bunların ilmin hizmetine
sunulması biz araştırmacıların
hedeflerinden olmalıdır.
Afyonlu Ömer Fevzi Ata
bek'in (18831971) AJyon (Vilâ
yeti) Tarihçesi adlı çalışması da
uzun süre yayımlanma imkânı
bulamamış eserlerden birisi
dir. Eser, Toplumsal Tarih der
gisinin 41. sayısında tanıtıldığı
gibi, 19361955 yılları arasında
eski yazıyla dört cilt olarak ka
leme alınmıştır. Lakin müelli
fin ölümüyle beraber aile arşi
vinde kalmış, uzun süre sonra,
üniversiteye bağışlanması sa
yesinde hazırlanabilmiştir.
Yrd. Doç. Dr. Turan Akko
yun tarafından eski yazıdan ye
ni yazıya transkribi yapılarak
Ömer Fevzi Atabek ve AJyon Vi
lâyeti Tarihçesi adı ile yayımla
nan eserde Turan Akkoyun'un
da önemli katkısı görülmekte
dir. Kitabında Akkoyun kuru
bir aktarımla yetinmemiş, met
nin ön kısmına Ömer Fevzi
Atabek ve 4fron Vilâyeti Tarih
çesi adlı eserine dair geniş bir
değerlendirme ekleyerek kita
ba zenginlik katmıştır.
Kitap "Takdim" (s. I ), "Söz
başı" (s. III ) ve sonrasında iki
ana kısımdan oluşmaktadır.
Birinci kısım müellifin ve ese
rin değerlendirmesini içer
mektedir. ikinci kısım ise ta
rihçenin transkribe edilmiş ha
lini ihtiva etmektedir.
"Ömer Fevzi Atabek Hayatı,
Şahsiyeti ve Eserleri Ü zerine"
(s. V1ICLVIII) adını taşıyan bi
rinci kısım, girişi müteakip iki
bölümden oluşmaktadır. Bi
yografilerin tarih ilmi açısın
dan kullanılabilirliğine dair kı
sa bir girişten (s. VIIIX) sonra,
"Hayatı" (s. IXXXIX) adını ta
şıyan birinci bölümde Ata
bek'in tüm hayat hikâyesi,
onun şimdiye kadar yayımlan
mamış hatıralarını ihtiva eden
Hayatım adlı eserine ve hak
kında yazılanlara istinaden or
taya konulmaktadır, ikinci bö
lüm üç alt başlıktan oluşmak
tadır. Bunlardan birincisi,
KİTABİYAT
Afyon'da Gedik Ahmed Paşa
tarafından yaptırılan cami ve
hamam.
19607ı yıllarda Afyon.
Cengiz Kahraman arşivi
Ömer Fevzi Atabek
_fifl| _TOPLUMSAL TARİH, EKİM 1998
"Şahsiyeti ve Eserleri" (s.
XXIXXXXV1I) kısmı Atabek'in
mizacı, diğer çalışmaları ve ta
rihçenin yazım ortamı ile kay
naklarına dair bilgileri ihtiva
etmektedir. "Türkiye'de Şehir
Tarihçiliği" (s. XXXVII1LV)
kısmında Türkiye'de şehir ta
rihçiliğinin gelişimi, Afyon Vi
lâyeti Tarihçesi'nin diğer şe
hirlere dair yapılmış çalışma
lar ile mukayesesi ve Afyon ta
rihine dair yapılan çalışmalar
izah edilmiştir. "Atabek'in Af
yon (Vilâyeti) Tarihçesi" (s.
LVCXLIX ) kısmında da Ata
bek'in tarihçesinin genel özel
likleri tanıtılmakta ve tarihçe
nin ayrıntılı bir tahlili yer al
maktadır.
Kitabın, "Afyon Vilâyeti Ta
rihçesi" (s, 1415) adını taşıyan
ikinci kısmı Atabek'in orjinal
nüshalarının transkrip edilmiş
metninden oluşmaktadır. Oriji
nali dört cilt olan metne sadık
kalınmış ve böylece her cilt bir
bölüm oluşturmuştur.
Birinci cilt (s. 1143) Os
manlı Devleti'nin ilk ve son
idarecileri hakkında bilgi vere
rek başlar (s. 517) ve sonra
"Mukaddime" (s. 19) gelir. Af
yon'un tarihçesi ise bundan
sonra başlamaktadır (s. 20). Bi
rinci ciltte Afyon'un fiziki, be
şeri ve iktisadi coğrafyası (s.
2062) ve genel tarihi (s. 65
142) anlatılmaktadır.
İkinci cildin başında cami
ler, mescitler, vakfiyeler ve
bunlara ait vesikalar (s. 145
179) ele alındıktan sonra Kara
hisar'daki maarif hayatı içeri
sinde tatil günleri ve mübarek
günler, mektepler, medreseler,
bunlarda okutulan dersler ve
uygulanan cezalar (s. 179209)
hakkında bilgi verilmektedir.
Devamında şehirdeki esnaf ha
yatı, bunların teşkilatları, esna
fın ve halkın tatbik ettiği genel
âdetlerden bahsedilmektedir
(s. 209240).
Üçüncü cilt ise inkılapların
mahalli uygulamalarından
bahsederek başlamakta (s.
241255), devamında, Afyon'un
iklimi ve çeşitli tabiat olayları
na dair bilgileri (s. 255259),
Rarahisar'ın meşhurları (s.
259294), Afyon'un kaza ve na
hiyelerine dair genel malumatı
(s. 295528) ve Afyon'da görev
yapmış en yüksek idari görev
lilerin listesini (s. 528550)
içermektedir.
Dördüncü ve son cilt ise
"Mücâdelei Milliyye ve Afyon"
adını taşımakta, burada Milli
Mücadele ve Afyon'un bu sıra
daki durumu vesikalar ve yaza
rın hatıralarına dayanüarak an
latılmaktadır (s. 551412). En
sonda da kullanılan kaynaklar
bulunmaktadır (s.412415).
Netice olarak, Atabek'in
eseri Alyon tarihine dair önem
li bir kaynak hüviyetindedir.
Kendisinin bizzat şahit olduğu
konulara vesikalarıyla beraber
geniş yer vermesi tarihçeyi da
ha kıymetli kılmaktadır. Öte
yandan, eserinde coğrafi ve
folklorik bilgilere önemli ölçü
de yer vermesi Atabek'in siyasi
tarihten çok içtimai tarihe ilgi
duyduğunu göstermektedir.
Lakin tarihçesinde yerli yersiz
her meseleye değinmesi zaman
zaman konuya hâkimiyetini
kaybetmesine yol açmış, bu du
rum eserin tamamında bir bii
tünlük oluşmasını engellemiş
tir. Bu durum tamamıyla metot
eksikliği neticesinde ortaya
çıkmış olup Turan Akkoyun da
buna tarihçenin genel özellik
lerini tanıtırken temas etmiştir
(s. LVIII). Buna rağmen, II. Ab
dülhamid devrinde dünyaya
gelmiş, Meşrutiyet, Milli Müca
dele, Cumhuriyet devirlerini
yaşamış ve Türk maarifinin çe
şitli kademelerinde görev al
mış, okumaya ve araştırmaya
meraklı bir kişiliğe sahip oldu
ğu anlaşılan Ömer Fevzi Ata
bek'in Afyon Vilâyeti Tarihçesi,
Afyon'un ve bölgenin tarihine
dair araştırma yapanlar için
önemli bir referans kitap ola
caktır. Dileğimiz bu tür çalış
maların ortaya çıkarılıp bura
' daki gibi gerekli tetkikler yapıl
dıktan sonra yayımlamasıdır.
Ni l üf e r K eskin, Tuncer Bayka
ra Hayatı, Şahsiyeti ve Fikirlerine
Dair Bir Araştırma, Me dre se K it abev i, Af y o n, 1997, X+149 s.
Bir kişinin hayat hikâyesinin
bir başkası tarafından kaleme
alınmasına biyografi veya hal
tercümesi adı verilmektedir, tik
örneklerini Eski Yunan, Çin ve
İslam toplumunda gördüğümüz
biyografi çalışmaları son yıllar
da ülkemizde önemli uğraşlar
dan olmuştur. Bu uğraşların
neticeleri de gün geçtikçe ya
yımlanmaktadır.
Bu tür çalışmalar arasında
en son yayımlananlardan biri
de Nilüfer Keskin'in Tuncer
Baykara'yı konu edinen çalış
masıdır. Vaktiyle AJyon Kocate
pe Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü'nde yüksek lisans te
zi olarak hazırlanmış olan ça
lışma, günümüzde Türkiye ve
dünyada önde gelen tarihçiler
arasında bulunan Tuncer Bay
kara'nın eserlerini, şahsiyetini
ve fikirlerini incelemekte ve gi
rişi müteakip üç bölümden
oluşmaktadır.
"Tuncer Baykara'nın Hayatı
ve Şahsiyeti" (s. 536) adını ta
şıyan birinci bölümde "Ailesi ve
Menşeî" (s. 36), "Tahsil Haya
tı" (s. 68), "Hocaları" (s. 814),
"Akademik Hayatı" (s. 1517),
"Yetiştiği Ortam ve Tuncer Bay
kara'nın Şahsiyetine Etkisi" (s.
1736) üzerinde durulmaktadır.
"Tuncer Baykara'nın Eserle
ri" (s. 3793) adlı ikinci bölümde
ise Baykara'nın kitapları (s. 37
69) ve makaleleri (s. 6995)
hakkında bilgi verilmektedir.
Üçüncü ve son bölüm olan
"Tuncer Baykara'nın ilmî ve
Fikrî Yapısı"nda (s. 95124) ise
"ilmî Disiplini" (s. 9599), "Fuat
Köprülü Tarih Ekolü ve Tuncer
Bay kara" (s. 99109), "Tarih ve
Sosyal Meselelere Bakışı" (s.
109124) ele alınmaktadır.
Zamanımızın en iyi tarihçi
lerinden birini inceleyen bu ça
lışmada bazı problemler de göz
den kaçmamaktadır. Buna göre:
ilk olarak, vaktiyle öğrencisi
olduğum Hocam Baykara'nın
ilmi temposuna yetişebilmek
çok zordur. Kendisi araştırma
larına devam ettiği müddetçe
yeni sonuçlara varacağından
bu çalışma şimdiye kadar olan
araştırmalarım kapsamaktadır.
İkinci olarak, yaşadığı devir
ler hakkında uzun uzadıya bilgi
verilmiş, fakat bu devirlerin
hocanın şahsiyetine ne şekilde
tesir ettiği üzerinde durulma
mıştır. Milli Şef, Tek Parti, dar
beler devirlerini yaşamış birisi
olarak bu gelişmelerin Tuncer
Baykara'ya ne şekilde etki etti
ğinden bahsedilmemiştir. Belki
de Tuncer Hoca bunları yayım
lamayı düşündüğü "Hatıra
larına saklamaktadır.
Üçüncü olarak, Baykara'nın
Atatürk ve Hacettepe üniversi
telerinde görev yaptığı yıllara
pek fazla değinilmemiştir.
Dördüncü olarak, Hoca hak
kında bilgi verenlerin bu gö
rüşlerinde ne kadar objektif
davrandıklarıdır.
Bu problemlerin çoğu Tun
cer Baykara'nın hayatta olma
sından kaynaklanmaktadır. Za
ten yazar da bunu önsözünde
"Bu eseri hazırlarken Tuncer
Baykara'nın hayatta olmasının
avantajı yanında, psikolojik sı
kıntıların yaşandığını ifade et
meliyim" (s. VI) diyerek açıkla
maktadır. öte yandan bu çalış
ma bir kişiyi hayatta iken ele
alan, bildiğim kadarıyla da ya
yımlanan ilk biyografi deneme
sidir. Bu nedenle bazı problem
lerin ortaya çıkması gayet do
ğaldır. Tüm bunlara rağmen bu
çalışma Tuncer Baykara Hoca
mıza sağlığında takdim edilen
en önemli armağandır.
Burada şunu da ifade etme
liyim ki dört sene boyunca öğ
rencisi olduğum Tuncer Bayka
ra Hocam ile o dönemde ara
mızda vuku bulan bazı müna
sebetleri bu kitabı okuduktan
sonra anladım. Mesela bir sefe
rinde imzalaması için Osmanlı
Taşra Teşkilâtında Görev ve
Görevliler adlı kitabını ona gö
türdüğümde bana bu kitabı ne
yapacaksm diye sormuştu. Ge
rekli olduğunu belirtince kitaba
ayrıca "Merakının Daim Olma
sı Dileğiyle" diye temennisini
yazmıştı. Şimdi öğreniyorum
ki, bir tarihçinin en önemli hu
susiyetlerinden birisi de "me
raklı olması" (s. 96) imiş. Yine
son sınıfta iken bir gün derste
araştırmalarımı yazıya dökme
mi isteyen, eğer bunu yapamı
yorsam hiç değilse bir günlük
tutmam gerektiği hususunda
beni teşvik eden de (Tuncer
Baykara Iioca'nın teşvik edici
yönü eserin 96. sayfasında vur
gulanmıştır.) Tuncer Bayka
ra'nın kendisidir.
Sonuç olarak, son yıllarda
ülkemizin yetiştirdiği ender ta
rihçilerden biri olan, bilgisi
Türkiye sınırlarını aşan ve öğ
rencisi olduğum için kendimi
şanslı saydığım Sayın Prof. Dr.
Tuncer Baykara hakkında böy
le bir kitap hazırlanması biz
öğrencilerini sevindiren bir
olaydır. Dileğimiz Hocamızın
daha uzun yıllar tarih ilminde
bize önderlik etmesidir.
KİTABİYAT