Books by Osman Murat Deniz
Lisans Yayıncılık, 2023
Din dili en basit anlamıyla Tanrı hakkında konuşmak demektir. Özellikle kutsal metinlerde yer ala... more Din dili en basit anlamıyla Tanrı hakkında konuşmak demektir. Özellikle kutsal metinlerde yer alan Tanrı hakkındaki ifadeler kastedilmektedir. Din dili terimi, Nihai Gerçeklik ya da Tanrı hakkında konuşmak anlamında teknik bir terim olarak çağdaş din felsefesi literatürüne temel bir problem olarak girmiştir. Amaçlarımızı ve inançlarımızı ifade etmek için kullandığımız din dilinin merkezinde Tanrı kavramı bulunduğundan din felsefesi, Tanrı tasavvuruna bağlı olarak anlaşılan ve aktarılan ifadeler üzerinde yoğunlaşmaktadır. Din diline dair felsefi sorun Tanrı'nın varlığı ve nitelikleri, Tanrı-evren ve Tanrı-insan ilişkisi ile ilgili teolojik ifadelerden kaynaklanmaktadır.
Herkesin onayını alacak bir din dili teorisi geliştirmek şimdilik pek mümkün gözükmüyor. Bununla birlikte, indirgemeci ve bilişsel içeriği tümüyle görmezden gelen teorilerin daha sorunlu gözüktükleri söylenebilir. Belki de en iyi yol din dili ile ilgili getirilen eleştirileri ve karşı yaklaşımların her birinin olumlu taraflarını dikkate almaktır. Böylece dini ifadelerin tek tek anlamlı olup olmadıklarından ziyade yaşamı nasıl anlamlandırdıklarına dair bütüncül bir bakış açısı kazanmaya çalışılabilir.
ÇOMÜ Yayınları, 2021
İnsanlığın varoluşundan itibaren tartıştığı en önemli konuların başında şüphesiz ruh kavramı geli... more İnsanlığın varoluşundan itibaren tartıştığı en önemli konuların başında şüphesiz ruh kavramı gelir. İnsanlığın “insan olarak varlığının devam iksiri / cevheri / unsuru olarak kabul edilen ruh kavramı gerek sosyal ve beşerî bilimlerde, gerekse bilişsel bilimler, fizyoloji, tıp vb. alanlarda asırlardır tartışılmaktadır. Çok sınırlı olmakla birlikte, farklı kültür ve inanç havzalarında varlığı kabul edilmemekte olan ruh kavramı, genel olarak insanlık tarihi boyunca varlığı ve fonksiyonları insanların geneli tarafından kabul görmüş, üzerinde eserler verilmiş ve verilmeye devam etmektedir.
Canlı varlığın zihnî kabiliyetlerini ve fonksiyonlarını kuşatan ruh kavramı; akletme, karakter, duygu, şuûr / bilinç, hafıza, algı, tefekkür, vicdan, vb. anlam tayflarını bir bütün olarak kucaklar. Farklı kültür havzası inanç ve felsefelerine göre, ruh olgusu ölümlü veya ölümsüz (ebedî) olarak kabul edilebilmektedir.
“Canlının maddî olmayan özü, esası” olarak tanımlanabilecek olan ruh (Arapça الرُّوحُ, rûh); “can, nefes, güç” gibi anlamlara gelmektedir. Kültürel havzalara kuşbakışı olarak göz atılacak olursa, ya bizzat ruh, ya da ruhun fonksiyonlarını içeren birbirlerine yakın kavramlar karşımıza çıkmaktadır. Bunlar şöyle sıralanabilir: Soul (İng.; séla, sawol) "merkez" anlamında; psyché (Yunanca ψυχή "nefes alma"; “esmek, üflemek” fiil kökünden "can, ruh, bilinç" manasında olup, sôma (σῶμα; “beden”)’nın zıddı olarak “ruh ve bilinç” anlamındadır. Nefeş (İbranice נפש; nefeş), Nefs (Arapça النفس; en-Nefs) kavramları da ruhun fonksiyonları bağlamında öne çıkan bazı terimlerdir.
Klasik Felsefenin paradigma kurucu filozoflarına göre, ruh; zihin ve mantık boyutlarına sahip olmalıdır ki; insan faaliyetlerindeki ilahî boyut tecrübe edilebilsin. Vahiy-eksenli dinî geleneklerde her canlının ruhu (anima: can/lı) olmakla bereber sadece insanın ruhu ölümsüzdür. Hint Kültür Havzası İnançlarında ise--başta Brahmanizm ve Jainizm olmak üzere--yaşayan her varlık ruh sahibidir (jiva, Atmân) ve bedenler sadece bu ruhun fizikî temsilidir. Kozmosa ve kozmostaki varlıklara "ruh" bahşetme--Animizm--neredeyse dünyanın tüm coğrafyalarında geleneksel dinî inşâlardan önce insanlığın genel bir tavrı olarak görünmektedir. Bu dinî tavır ve tutum nehirlere, dağlara, taşlara, vs. eşyaya ruh izafe etme olarak karşımız çıkmaktadır.
Öte yandan, farklı yaklaşımlar olmakla beraber, çağdaş bilime göre "bedene can veren manevî nefes" olarak kabul edilebilecek bir olgu yoktur. Bu tavır çağdaş felsefelerin bazılarının metafiziğinde bireyin bilinç ve aklına tekabül etmek üzere "zihin" kavramının kullanılmasına yol açacaktır.
İslam terminolojisinde ise, ruh olgusu “tam olarak tanımlanamayan, bilinemeyen şey”dir. Nitekim;
وَيَسْـَٔلُونَكَ عَنِ الرُّوحِۜ قُلِ الرُّوحُ مِنْ اَمْرِ رَبّ۪ي وَمَٓا اُو۫ت۪يتُمْ مِنَ الْعِلْمِ اِلَّا قَل۪يلاً
Sana ruh hakkında soru sorarlar. De ki: ‘Ruh, Rabbimin emir / düzen / iradesindedir.
Size ise pek az bilgi verilmiştir.’ (el-İsrâ’, 85)
Ruh hakkındaki varoluşsal bir soru aslında insanın özü ve özeti hakkında bir soruya karşılık gelir. Bu açıdan “can, nefes, güç” anlamlarına gelen ruh kelimesi, terim olarak “bedenin zıddı olan; insanın mânevî özünü oluşturan, onu insan yapan ve diğer varlıklardan ayrıştıran cevher”dir. Kelime, Kur’ân’da ana hatlarıyla dört anlamda kullanılır: (a) Canlılarda hayat kaynağı olan güç; insanın manevî özü (el-İsrâ’, 85; el-Enbiyâ’, 91; et-Tahrîm, 12); (b) Vahiy (ve tabii iması Kur’ân) anlamında (en-Nahl, 2; el-Mü’min, 15; eş-Şûrâ, 52); (c) Vahiy meleği olan Cebrâil veya özel melek anlamında (el-Bakara, 87; Meryem, 17; eş-Şuarâ, 193; el- Meâric, 4; el-İsrâ’, 78 – 85 70; el-Kadr, 4); (d) Yaratma, yaratılış. Bu bağlam, Hz. İsa’nın “yaratılış” serüveninin de arka planını verir.
Genel görüşe göre, "varlığı canlı tutan ve bedeni yöneten cevher", --bazılarına göre— “latîf bir cisim” olan ruh, genel maddî özelliklerden ırak gerçek bir varlıktır ve bireye hastır. Bireye hastır; çünkü irade hürriyeti ve buna bağlı sorumluluk ruha aittir.
Bu genel açıklama ekseninde, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi İlâhiyât Fakültesi organizatörlüğünde "İnsanın, İnancın ve Mekânın İnşası-II: Değerler ve Kavramlar--Uluslararası ve Disiplinlerarası 'Ruh Sempozyumu' " iki ana sütun üzerine oturmaktadır:
I. SOSYAL VE BEŞERİ BİLİMLER BAĞLAMINDA RUH TEMALARI
1.1. DİN BİLİMLERİ VE DİNLER TARİHİ EKSENİNDE RUH TEMASI
1.2. TEMEL İSLAM BİLİMLERİ EKSENİNDE RUH TEMASI
1.3. DİL, DÜŞÜNCE VE SANAT EKSENİNDE RUH TEMASI
1.4. İNSAN, TOPLUM VE TARİH EKSENİNDE RUH TEMASI
II. BİLİŞSEL BİLİMLER, TIP VE FİZYOLOJİ BAĞLAMINDA RUH TEMALARI
2.1. BİLİŞSEL BİLİMLER EKSENİNDE RUH TEMASI
2.2. TIP BİLİMLERİ EKSENİNDE RUH TEMASI
2.3. FİZYOLOJİ, BİYOLOJİ, VB. BİLİMLER EKSENİNDE RUH TEMASI
Sempozyumun ana temaları sadece bunlarla sınırlı tutulmamış, disiplinlerarası yaklaşımlara sahip tüm tebliğler Düzenleme Kurulu tarafından değerlendirmeye alınarak geniş katılımlı uluslararası bir sempozyum programı planlanmıştır. Oldukça fazla başvuru olan sempozyuma ancak doksan civarında yerli ve yabancı akademisyen, yazar, araştırmacının tebliğ metinleri kabul edilmiştir.
Öte yandan, yaşamakta olduğumuz küresel salgın sebebi ile yüz yüze yapmayı planladığımız sempozyum iki kez (2-3 Nisan, 2020 || Haziran, 2020) ertelenmek zorunda kalmıştır. Salgının tekrar artış göstermesi sebebiyle sempozyum 22-23 Ekim, 2020 tarihleri arasında uzaktan katılım suretiyle gerçekleştirilmiştir.
İz Yayıncılık, 2020
Akıl ile iman arasındaki ilişkide imanın hakikate ulaşma konusunda daha üstün olabileceğini ve bu... more Akıl ile iman arasındaki ilişkide imanın hakikate ulaşma konusunda daha üstün olabileceğini ve bu iki kavramın birbirinden bağımsız olduğunu savunan fideizm, günümüzde din-bilim, din-felsefe ve akıl-iman çatışmalarına dair tartışmalar arttığı için daha sık konuşulan bir mevzu haline gelmiştir. Fakat fideizmin ne olduğu, hangi açılardan savunulduğu, bu savunuların olumlu ve olumsuz yönleri ve tutarlılıkları incelenmesi gerekli olan hususlardır. Bu kitap, söz konusu bu hususları irdeliyor, fideizmin ne olduğunu açıklıyor ve akıl ile iman arasındaki çatışmaya dair eleştirel bir değerlendirme yapıyor. Pascal ve Kierkegaard gibi öncü fideistlerin düşünceleri bağlamında fideizmi inceleyen kitap, yalnızca fideizme ışık tutmakla kalmıyor aynı zamanda onu bir süzgeçten geçirerek meseleye farklı bakış açılarından yaklaşmayı mümkün kılıyor.
Emin Yayınları, 2012
Din felsefesinde en önemli konulardan birini akıl-iman ilişkisi sorunu oluşturmaktadır. Elinizdek... more Din felsefesinde en önemli konulardan birini akıl-iman ilişkisi sorunu oluşturmaktadır. Elinizdeki kitap, akıl ve iman arasındaki ilişkiyi çatışma boyutunda ele alan “fideizm” geleneği üzerinde durmaktadır.
Akla başvurmadan veya akla rağmen Tanrı’ya imanı savunan fideizm en temelde, imanı ve aklı birbirleriyle uzlaşmaz alanlar olarak görür. Bu yönüyle fideizmin savunduğu temel iddiaları ele almak ve bunların geçerliliğini tartışmak, akıl-iman ilişkisinden kaynaklanan sorunları çözüme kavuşturmada ciddi bir katkı sağlayabilecektir. Ebedi mutluluğumuz Tanrı hakkında doğru inançlar edinmeye bağlıysa şayet, dini inançlar söz konusu olduğunda neden aklı dışlamak gerektiği sorgulanmalıdır.
Bu kitap, akıl-iman ilişkisi çerçevesinde fideizmi felsefi eleştiriye tâbi tutmaya çalışmaktadır. Soren Kierkegaard ve Blaise Pascal, fideizmin iki önemli temsilcisi olarak kabul edilmektedir. Bu yüzden konu, daha çok onların ortaya koyduğu fideizm anlayışı ekseninde irdelenmektedir.
As a result of the interaction between religions, globalization has created a new context for var... more As a result of the interaction between religions, globalization has created a new context for various theories of religious pluralism. For the sake of brevity, the beginning of the 21st century witnesses that religious pluralism is one of the most basic challenges for different theologies of various traditional
religions. Thence, religious pluralism is one with which all theologies are somehow expected to face.
Understanding cultural religious pluralism requires a high level of knowledge. Individuals or communities who have a sectarian mindset and believe that only their religion or denomination represent the truth have no share in this level.
[Alvin Plantinga (d.1932), 2010 yılında, Amerika'da bulunan Notre Dame Üniversitesinden emekli ol... more [Alvin Plantinga (d.1932), 2010 yılında, Amerika'da bulunan Notre Dame Üniversitesinden emekli olan bir felsefe profesörüdür. Çağdaş din felsefesinde önde gelen bir isim olan Plantinga, mantık, epistemoloji, dinî epistemoloji, din-bilim ilişkisi ve genel olarak din felsefesi konularında, orijinal tartışmalar ve yeni gündem başlıkları açmıştır. Mantıksal pozitivizmin de etkisiyle, akademide Tanrı'nın "öldüğünün" söylendiği ya da Tanrı hakkındaki konuşmaların istihzalara neden olduğu bir dönemin ardından, 1970'leri takip eden yıllarda, o, teizmin, analitik felsefenin araçlarını kullanarak, akademide oldukça saygın bir yere gelmesine katkıda bulunmuştur. Plantinga'nm çok sayıda kitabı bulunmaktadır.
Çevirmen, Osman Murat Deniz, son dönem din felsefecileri
arasındadır. Akıl-İman İlişkisi Açısından Fideizm adlı oldukça başarılı bir çalışması bulunan Deniz, halen Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'nde görev yapmaktadır.]
Papers by Osman Murat Deniz
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Oct 1, 2012
DergiPark (Istanbul University), Sep 18, 2019
Ağustos 2019 tarihi itibariyle Kilitbahir şeklinde isim değişikliğine gidildi. Böylece Çanakkale ... more Ağustos 2019 tarihi itibariyle Kilitbahir şeklinde isim değişikliğine gidildi. Böylece Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi İlahiyat Fakültesinin akademik bir yayın organı olan Kilitbahir'in 15. sayısı sizlerle buluşmuş oldu. 2012 yılında yayın
Dialogo, Nov 17, 2015
Theory of evolution is identified with naturalistic view of science itself and considered by many... more Theory of evolution is identified with naturalistic view of science itself and considered by many people as a sound basis for atheism. And any alternative is automatically disqualified as unscientific and metaphysical. I would say that the battle is really between two worldviews: naturalism in its philosophical form and theism in the widest sense. It is open to debate whether a scientific theory like evolution has right to make a metaphysical claim that God does not exist. My paper calls attention to the conflict between naturalism and creationism and asserts that theory of evolution alone does not exclude belief in God of Theism.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Nov 26, 2018
Bu makale Protestan düşüncenin ve ilahiyatının şekillenmesinde büyük etkisi olan John Calvin'in v... more Bu makale Protestan düşüncenin ve ilahiyatının şekillenmesinde büyük etkisi olan John Calvin'in vahiy anlayışını ele almaktadır. Onun vahiyden ne anladığı incelenmekte, vahiy anlayışı Kitabı Mukaddes hakkındaki düşünceleri ile bağlantılı olarak ortaya konmaktadır. Calvin için özellikle önem arzeden vahyin bilgiye dönük yönü vurgulanmaktadır. Vahiy anlayışı değerlendirilerek günümüz vahiy görüşü bağlamındaki yeri gösterilmeye çalışılmaktadır.
DergiPark (Istanbul University), Mar 18, 2020
Dialogo, Nov 30, 2019
Copyright © 2019 Tudor-Cosmin Ciocan, Osman Murat Deniz. This is an open access article distribut... more Copyright © 2019 Tudor-Cosmin Ciocan, Osman Murat Deniz. This is an open access article distributed under the Creative Commons Attribution License, which permits unrestricted use, distribution, and reproduction in any medium, provided the original work is properly cited. Citation: Ciocan, Tudor Cosmin, and Osman Murat Deniz, ”Understandings of Theological Conversion in the Interreligious Dialogue,” DIALOGO, DOI: 10.18638/ dialogo.2019.6.1.5, ISSN: 2393-1744, vol. 6, issue 1, 2019, pp. 21 37. 59 Session 3. Social Sciences, Culture, Lifestyle Choices & Religion Fr. Lecturer Cosmin Tudor Ciocan, PhD Department of Theology Ovidius University of Constanța Romania Assist. Prof. Osman Murat Deniz, PhD Department of Philosophy and Religious Studies, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi,
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Nov 26, 2018
Dini plüralizm - Dini Çoğulculuk - günümüz din felsefesinin en canlı ve tartışmalı konularından b... more Dini plüralizm - Dini Çoğulculuk - günümüz din felsefesinin en canlı ve tartışmalı konularından biridir. Bunun nedeni kısmen de olsa din felsefesinin uygulandığı ve öğretildiği çevrenin artan bir şekilde çok kültürlü, çok inançlı, çok dinli bir ortama dönüşmesidir. 21. yüzyılın başları değişik dini geleneklerin farklı teolojilerinin dini plüralizmin meydan okumasına şahitlik ettiği bir dönem olmuştur. Dolayısıyla, dini plüralizm bir şekilde bütün teolojilerin ilgilenmek ve baş etmek durumunda olduğu bir olgudur. Bu makale dinlerdeki hakikat ve kurtuluş fikrinden hareketle dini plüralizm meselesine ışık tutmayı ve küreselleşme kapsamında metafiziksel dini plüralizmin nihai amacına dikkat çekmeyi amaçlamaktadır.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Oct 4, 2018
Pietizm Hıristiyan düşünce tarihi içerisinde anlaşılması en güç hareketlerden birisidir. Pietizmi... more Pietizm Hıristiyan düşünce tarihi içerisinde anlaşılması en güç hareketlerden birisidir. Pietizmin mahiyeti ve değeri konusundaki tartışma sürse de, modern Protestan teolojinin pietist değerleri ve inançları içinde barındırdığı yaygın bir kabuldür. Pietizmin, Kant, Hegel ve Kierkegaard gibi pek çok filozofu etkilediği de tartışma götürmez bir olgudur. Bu makalede pietizmin tarihi kökenleri, temel özellikleri ve gelişimi gösterilmeye ve öne çıkan pietistler tanıtılmaya çalışılacaktır.
... Alt Tür: Doktora. Yayınlanma Durumu: Yayınlanmış. Dosya Biçimi: PDF. Dil: Türkçe. Konu(lar): ... more ... Alt Tür: Doktora. Yayınlanma Durumu: Yayınlanmış. Dosya Biçimi: PDF. Dil: Türkçe. Konu(lar): FELSEFE, PSİKOLOJİ, DİN,. Yazar(lar): DENİZ, Osman Murat (Yazar),. Emeği Geçen(ler): REÇBER, Mehmet Sait (Tez Danışmanı),. URL: http://acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/6004. ...
DergiPark (Istanbul University), Jun 25, 2015
Dialogo, Nov 30, 2020
We are witnesses to a major reshaping of our world: the World and our lives as we used to know ar... more We are witnesses to a major reshaping of our world: the World and our lives as we used to know are ending and they are reshaping constantly and drastically under pressure. Everything we knew about this world, our old habits, values, human rights, ethical patterns et all. These days, since the pandemic outburst, I saw the perceptions we have/ had on religious impositions and requirements changing for an unprecedented behavior and inconsiderably reshaping religious phenomenon could have ever think of. With the title taken from the topic of this volume, Inspired by the conference titled, we have tried to envision the actual human environment through the ongoing pandemic that revolutions the entire human society in a way we had never considered as possible and so that we will not recognize in a year or so. Following the Philosophy of Dialectics and seeing a larger number of possibilities beyond those that were revealed to us in most obvious ways, we wonder thus, what makes us, in fact, do these changes-is the pandemic itself and its requirements or is it just US, humans, that were long longing for a change, a motif to do it all new again? It is though a human-divine desire to anew all from time to time and seek a reboot to all wrongness that grows in the world.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Nov 26, 2018
2001) felsefeyi halka götürmeye çalışan, irili ufaklı 46 esere imza atan saygın, üretken ve popül... more 2001) felsefeyi halka götürmeye çalışan, irili ufaklı 46 esere imza atan saygın, üretken ve popüler bir yazardı. Tanıtımını yaptığım nispeten kısa sayılabilecek bu en son çalışmayı (178 sayfa) Adler, 88 yaşındayken Truth in Religion: The Plurality of Religions and the Unity of Truth: An Essay in The Philosphy of Religion (175 sayfa) başlığı ile yayımladı. Prof. Dr. Ruhatttin Yazoğlu ve Dr. Hüsnü Aydeniz tarafından dilimize kazandırılan eserin başarılı bir çeviri olduğu belirtilmelidir. Ele aldığı sorunun
Dialogo, Jun 30, 2023
In a globalizing world, the interaction between universal human values and religious beliefs beco... more In a globalizing world, the interaction between universal human values and religious beliefs becomes an important topic of discussion. While there can be overlap between universal human values and religious teachings, there are also instances where they may diverge or even conflict. In today’s world, where people from diverse cultures and religious backgrounds interact more frequently, the challenge lies in finding common ground and fostering mutual respect and understanding. The reinterpretation of religious teachings within human rights frameworks may provide a common language and set of principles that can be used to bridge the gap between religious beliefs and universal values. It is crucial to approach these discussions with sensitivity, open-mindedness, and a willingness to engage in respectful dialogue between Religion and Philosophy.
DIALOGO
In a globalizing world, the interaction between universal human values and religious beliefs beco... more In a globalizing world, the interaction between universal human values and religious beliefs becomes an important topic of discussion. While there can be overlap between universal human values and religious teachings, there are also instances where they may diverge or even conflict. In today’s world, where people from diverse cultures and religious backgrounds interact more frequently, the challenge lies in finding common ground and fostering mutual respect and understanding. The reinterpretation of religious teachings within human rights frameworks may provide a common language and set of principles that can be used to bridge the gap between religious beliefs and universal values. It is crucial to approach these discussions with sensitivity, open-mindedness, and a willingness to engage in respectful dialogue between Religion and Philosophy.
Uploads
Books by Osman Murat Deniz
Herkesin onayını alacak bir din dili teorisi geliştirmek şimdilik pek mümkün gözükmüyor. Bununla birlikte, indirgemeci ve bilişsel içeriği tümüyle görmezden gelen teorilerin daha sorunlu gözüktükleri söylenebilir. Belki de en iyi yol din dili ile ilgili getirilen eleştirileri ve karşı yaklaşımların her birinin olumlu taraflarını dikkate almaktır. Böylece dini ifadelerin tek tek anlamlı olup olmadıklarından ziyade yaşamı nasıl anlamlandırdıklarına dair bütüncül bir bakış açısı kazanmaya çalışılabilir.
Canlı varlığın zihnî kabiliyetlerini ve fonksiyonlarını kuşatan ruh kavramı; akletme, karakter, duygu, şuûr / bilinç, hafıza, algı, tefekkür, vicdan, vb. anlam tayflarını bir bütün olarak kucaklar. Farklı kültür havzası inanç ve felsefelerine göre, ruh olgusu ölümlü veya ölümsüz (ebedî) olarak kabul edilebilmektedir.
“Canlının maddî olmayan özü, esası” olarak tanımlanabilecek olan ruh (Arapça الرُّوحُ, rûh); “can, nefes, güç” gibi anlamlara gelmektedir. Kültürel havzalara kuşbakışı olarak göz atılacak olursa, ya bizzat ruh, ya da ruhun fonksiyonlarını içeren birbirlerine yakın kavramlar karşımıza çıkmaktadır. Bunlar şöyle sıralanabilir: Soul (İng.; séla, sawol) "merkez" anlamında; psyché (Yunanca ψυχή "nefes alma"; “esmek, üflemek” fiil kökünden "can, ruh, bilinç" manasında olup, sôma (σῶμα; “beden”)’nın zıddı olarak “ruh ve bilinç” anlamındadır. Nefeş (İbranice נפש; nefeş), Nefs (Arapça النفس; en-Nefs) kavramları da ruhun fonksiyonları bağlamında öne çıkan bazı terimlerdir.
Klasik Felsefenin paradigma kurucu filozoflarına göre, ruh; zihin ve mantık boyutlarına sahip olmalıdır ki; insan faaliyetlerindeki ilahî boyut tecrübe edilebilsin. Vahiy-eksenli dinî geleneklerde her canlının ruhu (anima: can/lı) olmakla bereber sadece insanın ruhu ölümsüzdür. Hint Kültür Havzası İnançlarında ise--başta Brahmanizm ve Jainizm olmak üzere--yaşayan her varlık ruh sahibidir (jiva, Atmân) ve bedenler sadece bu ruhun fizikî temsilidir. Kozmosa ve kozmostaki varlıklara "ruh" bahşetme--Animizm--neredeyse dünyanın tüm coğrafyalarında geleneksel dinî inşâlardan önce insanlığın genel bir tavrı olarak görünmektedir. Bu dinî tavır ve tutum nehirlere, dağlara, taşlara, vs. eşyaya ruh izafe etme olarak karşımız çıkmaktadır.
Öte yandan, farklı yaklaşımlar olmakla beraber, çağdaş bilime göre "bedene can veren manevî nefes" olarak kabul edilebilecek bir olgu yoktur. Bu tavır çağdaş felsefelerin bazılarının metafiziğinde bireyin bilinç ve aklına tekabül etmek üzere "zihin" kavramının kullanılmasına yol açacaktır.
İslam terminolojisinde ise, ruh olgusu “tam olarak tanımlanamayan, bilinemeyen şey”dir. Nitekim;
وَيَسْـَٔلُونَكَ عَنِ الرُّوحِۜ قُلِ الرُّوحُ مِنْ اَمْرِ رَبّ۪ي وَمَٓا اُو۫ت۪يتُمْ مِنَ الْعِلْمِ اِلَّا قَل۪يلاً
Sana ruh hakkında soru sorarlar. De ki: ‘Ruh, Rabbimin emir / düzen / iradesindedir.
Size ise pek az bilgi verilmiştir.’ (el-İsrâ’, 85)
Ruh hakkındaki varoluşsal bir soru aslında insanın özü ve özeti hakkında bir soruya karşılık gelir. Bu açıdan “can, nefes, güç” anlamlarına gelen ruh kelimesi, terim olarak “bedenin zıddı olan; insanın mânevî özünü oluşturan, onu insan yapan ve diğer varlıklardan ayrıştıran cevher”dir. Kelime, Kur’ân’da ana hatlarıyla dört anlamda kullanılır: (a) Canlılarda hayat kaynağı olan güç; insanın manevî özü (el-İsrâ’, 85; el-Enbiyâ’, 91; et-Tahrîm, 12); (b) Vahiy (ve tabii iması Kur’ân) anlamında (en-Nahl, 2; el-Mü’min, 15; eş-Şûrâ, 52); (c) Vahiy meleği olan Cebrâil veya özel melek anlamında (el-Bakara, 87; Meryem, 17; eş-Şuarâ, 193; el- Meâric, 4; el-İsrâ’, 78 – 85 70; el-Kadr, 4); (d) Yaratma, yaratılış. Bu bağlam, Hz. İsa’nın “yaratılış” serüveninin de arka planını verir.
Genel görüşe göre, "varlığı canlı tutan ve bedeni yöneten cevher", --bazılarına göre— “latîf bir cisim” olan ruh, genel maddî özelliklerden ırak gerçek bir varlıktır ve bireye hastır. Bireye hastır; çünkü irade hürriyeti ve buna bağlı sorumluluk ruha aittir.
Bu genel açıklama ekseninde, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi İlâhiyât Fakültesi organizatörlüğünde "İnsanın, İnancın ve Mekânın İnşası-II: Değerler ve Kavramlar--Uluslararası ve Disiplinlerarası 'Ruh Sempozyumu' " iki ana sütun üzerine oturmaktadır:
I. SOSYAL VE BEŞERİ BİLİMLER BAĞLAMINDA RUH TEMALARI
1.1. DİN BİLİMLERİ VE DİNLER TARİHİ EKSENİNDE RUH TEMASI
1.2. TEMEL İSLAM BİLİMLERİ EKSENİNDE RUH TEMASI
1.3. DİL, DÜŞÜNCE VE SANAT EKSENİNDE RUH TEMASI
1.4. İNSAN, TOPLUM VE TARİH EKSENİNDE RUH TEMASI
II. BİLİŞSEL BİLİMLER, TIP VE FİZYOLOJİ BAĞLAMINDA RUH TEMALARI
2.1. BİLİŞSEL BİLİMLER EKSENİNDE RUH TEMASI
2.2. TIP BİLİMLERİ EKSENİNDE RUH TEMASI
2.3. FİZYOLOJİ, BİYOLOJİ, VB. BİLİMLER EKSENİNDE RUH TEMASI
Sempozyumun ana temaları sadece bunlarla sınırlı tutulmamış, disiplinlerarası yaklaşımlara sahip tüm tebliğler Düzenleme Kurulu tarafından değerlendirmeye alınarak geniş katılımlı uluslararası bir sempozyum programı planlanmıştır. Oldukça fazla başvuru olan sempozyuma ancak doksan civarında yerli ve yabancı akademisyen, yazar, araştırmacının tebliğ metinleri kabul edilmiştir.
Öte yandan, yaşamakta olduğumuz küresel salgın sebebi ile yüz yüze yapmayı planladığımız sempozyum iki kez (2-3 Nisan, 2020 || Haziran, 2020) ertelenmek zorunda kalmıştır. Salgının tekrar artış göstermesi sebebiyle sempozyum 22-23 Ekim, 2020 tarihleri arasında uzaktan katılım suretiyle gerçekleştirilmiştir.
Akla başvurmadan veya akla rağmen Tanrı’ya imanı savunan fideizm en temelde, imanı ve aklı birbirleriyle uzlaşmaz alanlar olarak görür. Bu yönüyle fideizmin savunduğu temel iddiaları ele almak ve bunların geçerliliğini tartışmak, akıl-iman ilişkisinden kaynaklanan sorunları çözüme kavuşturmada ciddi bir katkı sağlayabilecektir. Ebedi mutluluğumuz Tanrı hakkında doğru inançlar edinmeye bağlıysa şayet, dini inançlar söz konusu olduğunda neden aklı dışlamak gerektiği sorgulanmalıdır.
Bu kitap, akıl-iman ilişkisi çerçevesinde fideizmi felsefi eleştiriye tâbi tutmaya çalışmaktadır. Soren Kierkegaard ve Blaise Pascal, fideizmin iki önemli temsilcisi olarak kabul edilmektedir. Bu yüzden konu, daha çok onların ortaya koyduğu fideizm anlayışı ekseninde irdelenmektedir.
religions. Thence, religious pluralism is one with which all theologies are somehow expected to face.
Understanding cultural religious pluralism requires a high level of knowledge. Individuals or communities who have a sectarian mindset and believe that only their religion or denomination represent the truth have no share in this level.
Çevirmen, Osman Murat Deniz, son dönem din felsefecileri
arasındadır. Akıl-İman İlişkisi Açısından Fideizm adlı oldukça başarılı bir çalışması bulunan Deniz, halen Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'nde görev yapmaktadır.]
Papers by Osman Murat Deniz
Herkesin onayını alacak bir din dili teorisi geliştirmek şimdilik pek mümkün gözükmüyor. Bununla birlikte, indirgemeci ve bilişsel içeriği tümüyle görmezden gelen teorilerin daha sorunlu gözüktükleri söylenebilir. Belki de en iyi yol din dili ile ilgili getirilen eleştirileri ve karşı yaklaşımların her birinin olumlu taraflarını dikkate almaktır. Böylece dini ifadelerin tek tek anlamlı olup olmadıklarından ziyade yaşamı nasıl anlamlandırdıklarına dair bütüncül bir bakış açısı kazanmaya çalışılabilir.
Canlı varlığın zihnî kabiliyetlerini ve fonksiyonlarını kuşatan ruh kavramı; akletme, karakter, duygu, şuûr / bilinç, hafıza, algı, tefekkür, vicdan, vb. anlam tayflarını bir bütün olarak kucaklar. Farklı kültür havzası inanç ve felsefelerine göre, ruh olgusu ölümlü veya ölümsüz (ebedî) olarak kabul edilebilmektedir.
“Canlının maddî olmayan özü, esası” olarak tanımlanabilecek olan ruh (Arapça الرُّوحُ, rûh); “can, nefes, güç” gibi anlamlara gelmektedir. Kültürel havzalara kuşbakışı olarak göz atılacak olursa, ya bizzat ruh, ya da ruhun fonksiyonlarını içeren birbirlerine yakın kavramlar karşımıza çıkmaktadır. Bunlar şöyle sıralanabilir: Soul (İng.; séla, sawol) "merkez" anlamında; psyché (Yunanca ψυχή "nefes alma"; “esmek, üflemek” fiil kökünden "can, ruh, bilinç" manasında olup, sôma (σῶμα; “beden”)’nın zıddı olarak “ruh ve bilinç” anlamındadır. Nefeş (İbranice נפש; nefeş), Nefs (Arapça النفس; en-Nefs) kavramları da ruhun fonksiyonları bağlamında öne çıkan bazı terimlerdir.
Klasik Felsefenin paradigma kurucu filozoflarına göre, ruh; zihin ve mantık boyutlarına sahip olmalıdır ki; insan faaliyetlerindeki ilahî boyut tecrübe edilebilsin. Vahiy-eksenli dinî geleneklerde her canlının ruhu (anima: can/lı) olmakla bereber sadece insanın ruhu ölümsüzdür. Hint Kültür Havzası İnançlarında ise--başta Brahmanizm ve Jainizm olmak üzere--yaşayan her varlık ruh sahibidir (jiva, Atmân) ve bedenler sadece bu ruhun fizikî temsilidir. Kozmosa ve kozmostaki varlıklara "ruh" bahşetme--Animizm--neredeyse dünyanın tüm coğrafyalarında geleneksel dinî inşâlardan önce insanlığın genel bir tavrı olarak görünmektedir. Bu dinî tavır ve tutum nehirlere, dağlara, taşlara, vs. eşyaya ruh izafe etme olarak karşımız çıkmaktadır.
Öte yandan, farklı yaklaşımlar olmakla beraber, çağdaş bilime göre "bedene can veren manevî nefes" olarak kabul edilebilecek bir olgu yoktur. Bu tavır çağdaş felsefelerin bazılarının metafiziğinde bireyin bilinç ve aklına tekabül etmek üzere "zihin" kavramının kullanılmasına yol açacaktır.
İslam terminolojisinde ise, ruh olgusu “tam olarak tanımlanamayan, bilinemeyen şey”dir. Nitekim;
وَيَسْـَٔلُونَكَ عَنِ الرُّوحِۜ قُلِ الرُّوحُ مِنْ اَمْرِ رَبّ۪ي وَمَٓا اُو۫ت۪يتُمْ مِنَ الْعِلْمِ اِلَّا قَل۪يلاً
Sana ruh hakkında soru sorarlar. De ki: ‘Ruh, Rabbimin emir / düzen / iradesindedir.
Size ise pek az bilgi verilmiştir.’ (el-İsrâ’, 85)
Ruh hakkındaki varoluşsal bir soru aslında insanın özü ve özeti hakkında bir soruya karşılık gelir. Bu açıdan “can, nefes, güç” anlamlarına gelen ruh kelimesi, terim olarak “bedenin zıddı olan; insanın mânevî özünü oluşturan, onu insan yapan ve diğer varlıklardan ayrıştıran cevher”dir. Kelime, Kur’ân’da ana hatlarıyla dört anlamda kullanılır: (a) Canlılarda hayat kaynağı olan güç; insanın manevî özü (el-İsrâ’, 85; el-Enbiyâ’, 91; et-Tahrîm, 12); (b) Vahiy (ve tabii iması Kur’ân) anlamında (en-Nahl, 2; el-Mü’min, 15; eş-Şûrâ, 52); (c) Vahiy meleği olan Cebrâil veya özel melek anlamında (el-Bakara, 87; Meryem, 17; eş-Şuarâ, 193; el- Meâric, 4; el-İsrâ’, 78 – 85 70; el-Kadr, 4); (d) Yaratma, yaratılış. Bu bağlam, Hz. İsa’nın “yaratılış” serüveninin de arka planını verir.
Genel görüşe göre, "varlığı canlı tutan ve bedeni yöneten cevher", --bazılarına göre— “latîf bir cisim” olan ruh, genel maddî özelliklerden ırak gerçek bir varlıktır ve bireye hastır. Bireye hastır; çünkü irade hürriyeti ve buna bağlı sorumluluk ruha aittir.
Bu genel açıklama ekseninde, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi İlâhiyât Fakültesi organizatörlüğünde "İnsanın, İnancın ve Mekânın İnşası-II: Değerler ve Kavramlar--Uluslararası ve Disiplinlerarası 'Ruh Sempozyumu' " iki ana sütun üzerine oturmaktadır:
I. SOSYAL VE BEŞERİ BİLİMLER BAĞLAMINDA RUH TEMALARI
1.1. DİN BİLİMLERİ VE DİNLER TARİHİ EKSENİNDE RUH TEMASI
1.2. TEMEL İSLAM BİLİMLERİ EKSENİNDE RUH TEMASI
1.3. DİL, DÜŞÜNCE VE SANAT EKSENİNDE RUH TEMASI
1.4. İNSAN, TOPLUM VE TARİH EKSENİNDE RUH TEMASI
II. BİLİŞSEL BİLİMLER, TIP VE FİZYOLOJİ BAĞLAMINDA RUH TEMALARI
2.1. BİLİŞSEL BİLİMLER EKSENİNDE RUH TEMASI
2.2. TIP BİLİMLERİ EKSENİNDE RUH TEMASI
2.3. FİZYOLOJİ, BİYOLOJİ, VB. BİLİMLER EKSENİNDE RUH TEMASI
Sempozyumun ana temaları sadece bunlarla sınırlı tutulmamış, disiplinlerarası yaklaşımlara sahip tüm tebliğler Düzenleme Kurulu tarafından değerlendirmeye alınarak geniş katılımlı uluslararası bir sempozyum programı planlanmıştır. Oldukça fazla başvuru olan sempozyuma ancak doksan civarında yerli ve yabancı akademisyen, yazar, araştırmacının tebliğ metinleri kabul edilmiştir.
Öte yandan, yaşamakta olduğumuz küresel salgın sebebi ile yüz yüze yapmayı planladığımız sempozyum iki kez (2-3 Nisan, 2020 || Haziran, 2020) ertelenmek zorunda kalmıştır. Salgının tekrar artış göstermesi sebebiyle sempozyum 22-23 Ekim, 2020 tarihleri arasında uzaktan katılım suretiyle gerçekleştirilmiştir.
Akla başvurmadan veya akla rağmen Tanrı’ya imanı savunan fideizm en temelde, imanı ve aklı birbirleriyle uzlaşmaz alanlar olarak görür. Bu yönüyle fideizmin savunduğu temel iddiaları ele almak ve bunların geçerliliğini tartışmak, akıl-iman ilişkisinden kaynaklanan sorunları çözüme kavuşturmada ciddi bir katkı sağlayabilecektir. Ebedi mutluluğumuz Tanrı hakkında doğru inançlar edinmeye bağlıysa şayet, dini inançlar söz konusu olduğunda neden aklı dışlamak gerektiği sorgulanmalıdır.
Bu kitap, akıl-iman ilişkisi çerçevesinde fideizmi felsefi eleştiriye tâbi tutmaya çalışmaktadır. Soren Kierkegaard ve Blaise Pascal, fideizmin iki önemli temsilcisi olarak kabul edilmektedir. Bu yüzden konu, daha çok onların ortaya koyduğu fideizm anlayışı ekseninde irdelenmektedir.
religions. Thence, religious pluralism is one with which all theologies are somehow expected to face.
Understanding cultural religious pluralism requires a high level of knowledge. Individuals or communities who have a sectarian mindset and believe that only their religion or denomination represent the truth have no share in this level.
Çevirmen, Osman Murat Deniz, son dönem din felsefecileri
arasındadır. Akıl-İman İlişkisi Açısından Fideizm adlı oldukça başarılı bir çalışması bulunan Deniz, halen Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'nde görev yapmaktadır.]
What is the link between the Intelligence and the conscious Self: is it the brain?, or the Soul? How can Neurosciences define what Soul is? Is it even possible for them to accept such term, or they cannot encompass it in the AI theories? If the brain is not the cradle for the Soul, then can we say that AI can also bear a Soul? Can we have a Soul without intelligence or conscious Self?
(Din Felsefesi İle İlgili Bir Deneme)
Mortimer J. ADLER, Rağbet Yayınları, İstanbul, 2014, 178 sayfa.
Harold G. Koenig, Duke University (USA); Stephen David Edward, University of Zululand (SouthAfrica); Christoph Stückelberger, Globethics.net President (Switzerland); Marc Schmitz, Union Européenne des Huissiers de Justice (UEHJ - Belgium); Patrick Gielen, (UEHJ), Brussels; Guillaume Payan, University of Toulon (France); Oğuzhan Tan, University of Ankara & Osman Murat DENIZ, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (Turkey) - will deliver this year’s keynote address
Possible topics included into the following Panels:
I. Ethics and Values facing Law impositions
II. Human Dignity in War and Crises. The Impact on Law and Society
III. The Influence of Values and Value Systems on Social and Legal Norms
IV. Social and Legal Instruments for Preserving Values in the Current Society
V. Human Values, Smoking Behavior, and Public Health Programs
VI. Spiritual & Religious values in accordance with Social changes
Presentations should be approximately 15 to 18 minutes in length and will receive attendees' responses. In addition, the entire conference holds online, 24/7 during 20-28 May, 2023 on the virtual platform of conference for discussions, while the Proceedings will be published in Open Online Archive in less then 30 days.
Thank you for your interest. We look forward to hearing from you and hope to see you at the 2023 Dialogo Conference: IVC on Freedom, Human Rights, Global Crises, Solidarity & Values at www.dialogo-conf.com/.